Yazarın ağzıyla anlatılan hikaye; masasına bırakılan bir kartviziti görmesiyle başlıyor. Kartvizitte: “Kokotlar Mektebi Müdiresi Ulviye Melek” yazmaktadır. Ulviye Melek kader kurbanı olmuş kızları eğiterek onları sanattan, bilimden, felsefeden ve sosyolojiden anlayan birer metres olarak yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Bunu yapmasındaki motivasyon kendi geçmişine dayanmakla beraber onlara yer bulamadıkları toplumda bir yer aralamaktır. Yazarımız merakına yenik düşer ve bu ziyareti kabul eder. Yazarımız ilk başlarda Ulviye Melek’in tiksinti duyduğu fikirlerinden; ahlak, namus ve metres gibi konular üzerine konuştukça onu anlamaya çalışır. Ustalıkla yazılmış diyaloglar okuyucunun da bu konular üzerine düşünmesini amaçlamaktadır. Sayfalar ilerledikçe iki farklı hikaye üzerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar okuyucusunu her zamanki gibi düşündürmeyi ve güldürmeyi başarır. Kitabın sonunda yine Gürpınar, okuyucuyu ters köşe yapmayı ihmal etmez. (:
Her zamanki Gürpınar akıcılığı ve mizahı bu kitapta da mevcut. Keyifle okuyacaklarınız arasındadır.