Bahar İstanbul'da ölümlerin çoğaldığı mevsimdir. Kışı bin zorlukla çıkaran hastalar ve ihtiyarlardan birçoğu baharda pes ederler. Etrafta her şey uyanır ve yeniden yaşamaya hazırlanırken ölmek muhakkak ki çok acıdır. Fakat bunun bir ufak teselli tarafı da vardır cenaze yalnız kalmaz. Bir ilkbahar öğlesinin ılık güneşinde keskinleşmiş çayır kekik ve servi kokuları arasında dostlar elbette daha derin bir vefa ile insanı mezarına götürürler.