Yunan mitolojisinin kadınları öne alarak yazıldığı, incelediği ve yeniden ele alındığı kitaplardan bir tanesi fakat çok daha açıklayıcı ve ders niteliğinde. Elimizde bir roman veya kurgu yok(mitler haricinde). Elimizde olan şey, var olan mitlerin ve kurguların içindeki kadınların yaşadıkları veya yaşamak zorunda bırakıldıkları şeyler. Kahramanların hikayelerinde geçen kadınlar aslında kimler ve nasıl insanlar bunu öğreniyoruz. Helene'nin Paris'e kaçması savaşa yol açtı, ama o kadını Paris'e sunan tanrıçayı neden kimse yargılamadı? Tek suç Helen'in miydi gerçekten? Peki uğruna tapınaklar inşaa edilen, kurbanlar kesilen, hem şölen hem ölüm isteyen tanrıçalar ne zaman suçlandı? Zeus'un tecavüz ettiği ve Hera'nın kıskançlığı yüzünden hayatından olan kaç tane ölümlü/ölümsüz var? Zeus kendi kızının, abisi tarafından tecavüz edilmesine izin vermedi mi? Kadınlar, erkekler her zaman tanrılar ve tanrıçalar tarafından korundu; Herkülü koruyanlardan biri de Heraydı, her zaman kurban olmak zorunda bırakıldı ve bize okumamız için verilen metinlerde kadınların sesini hiçbir zaman duymadık. İşte bu kitap bu yüzden önemli. Bir kaç tane kadının gözünden bakıldığında ve anlatıldığında olayların aslında farklı bir yüzü olduğunu görmemizi sağlıyor. Helen kötü bir eşti, peki Medeia aldatılacak kadar kötü bir eş miydi? Kitap bilinen eserleri parçalayıp adil bir şekilde okura tekrar sunuyor. Bu sayede kadının aslında dekor olmadığını, var olduğunu görebiliyorsunuz.

Pandora'nın KüpüNatalie Haynes · İthaki Yayınları · 202362 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yaren