Onlar Kürtçe ağıtlar yakar, siz onları Kürtçe avutursunuz, ama yine de uzaya savrulmuş toz zerrecikleri kadar boşlukta, belirsiz, sahipsiz, topraksız hissederler kendilerini öz vatanlarında.Hiçbir beddua, hiçbir dua işe yaramaz. Lanet okuyacağınız bir düşmanınız bile yoktur. Cephe gerisidir burası; top sesleri yerine ağlayan çocukların, inleyen kadınların, ağıtların sesi yükselir ki artık çok geçtir. Şimdi yaşama zamanıdır; hayata tutunma, umuda sarılma bir lüks değil, mecburiyettir, görevdir orada.