Parvus ve Trotzky için liberalizmin, Sovyet’in izlediği politikaya karşı artan baskısı, burjuvazinin devrime ihanet ettiğinin ve karşı-devrim saflarına geçtiğinin işaretiydi. Ancak bu durumu kendi güçleri oranında esnek karşılama yerine ikisi de sınıf mücadelesinin daha fazla force edilmesi için zorluyorlardı. Liberal gazete Rus'un Sovyet’in ve demokratik parti temsilcilerinin yer alacağı devrimci bir hükümet kurma önerisini şiddetle reddetmişlerdi, İkisi de “proletaryanın, bütün ülkede üretimi durdurmak için burjuvazinin desteğine muhtaç olmadığını, o nedenle de burjuvaziyle ittifaktan vazgeçebileceğine emindiler. Devrimin bu aşamasında politik işbirliği olanağının kalmadığı inanandaydılar. Onlara göre zafer geriye çekilerek değil, ileriye koşarak elde edilebilirdi. Akıllarında, Rusya’yı örnek alarak Rus proletaryasını “en yakın hedefle nihai hedef arasında kesintisiz bir devrimci zincir çekmek” durumunda bırakacak Avrupa’nın kitle partileri vardı. Oysa 1905 Aralık ayının ilk haftalarında, Parvus ve Trotzky’nin, hem Avrupa’nın devrim için olgunlaştığı, hem de
burjuvaziyle çarlık ittifakının politik güçsüzlüğü konusunda yanlış değerlendirme yaptıkları onaya çıktı. Rus kasabalarının önemsizliğinin ve mujiklerin dar görüşlülüğünün devrim için sadece avantaj olmadığını gözden kaçırmışlardı. Genel grev üzerine teorik düşünceler geliştirirken, kendi halkının üzerine, yabancı saldırganlara ateş ediyormuşçasına ateş eden köylü ordusunu hesap etmemişlerdi. Petersburg Rusya demek değildi, Moskova’nın ve daha bir dizi sanayi kentinin verdiği desteğe rağmen, devrimci hareketin gücü, çarlığın merkezi devlet cihazını durdurmaya yetmemişti.