ŞAFAK VAKTİ FECİR Sevdiğini bile bile ölüme itmek mi zordur, yoksa onu sevmekten vazgeçebilmek mi ? Şafak'ın Zeynep'e duyduğu aşkın gölgesinde, korkuları, değişimi ve mizahi yönüyle hemen hemen her sayfasını hızlıca çevirdiğim canım yazarımın kitabıyla geldim bugün sizlere. Şafak Vakti 2, ilk kitaptan daha kısa olmasıyla minicik üzse de, Gürcistan sınırındaki operasyonuyla, kaslar ve akışkan çikolatanın arasında birikmiş tutkuyla, hayatın gerçekleriyle ve kapıya çarpmış yüzlerle (belki de muştalı ellerle) okuru kendine çekiyor. Kato Dağı'nın zirvesinde Gülbarin ve daha nice gencin anlatılmamış hikayesini okurken, İsmail YK ile operasyona dalan Şafak'ın hallerine gülümsüyorsunuz. Veya 4 Ağustos'ta dilek fenerlerin ışığında onun dudaklarından bir şarkı dinliyorsunuz, yahut "bebeklerim" dediği silah koleksiyonuyla tanışıyorsunuz. Benim yüreğimi dağlayan dağa kaçırılan çocukların dışında Akif ve Faysal'ın hikayesiydi. Her halleri ayrı komik olan timin arkasındaki gerçeği okumak, Evrim'i korumaya çabalarkenki hallerine şahitlik etmek çok başkaydı. Aşırı güzel kurgulanmış Aselsan, gluon mermiler ve operasyon sahneleri (silah isimlerine kadar) ise övülmeyi sonuna kadar hakediyor. Zeynep ve Şafak'ın niçin ayrıldığını bilmek istiyorum ve sıradaki kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım üçüncü kitap çok daha uzun olur da Zeynep'in iç konuşmalarını, (Şehvetlinin dansını) Şafak'ın "benim hatun bunu dinliyor" diyaloglarını, kıskançlıklarını, ekibin kahve eşliğinde operasyon ortasında dedikodu yapmalarını ve dahasını uzun uzun okuyabiliriz. Umarım birileri de bana anka kuşu bir kolye hediye eder (Şafak tarafından tasarlansa hiç de fena olmaz.) Tutkuyu harladıkları için birçok sahnenin yetişkin içerikli, argo ile dolu olduğunu belirtmekte fayda var. Beni rahatsız etmedi fakat siz yine de Şafak Vakti'ni raflarınıza eklerken bu bilgiyi aklınızda tutun.

Şafak Vakti-FecirPinkpinkYazar · Parola · 066 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşen Sıla