Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Malum ola ki bid'at, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabından -radıyallahü anhüm-mâruf ve mahud olan yani öğrenilen tarîkat-ı meslûkenin (gidilen yolun) hilâfı üzerine ihdas ve icat olunan nesneyi itikad etmektir. Velakin bu ihdas ve icat olunan nesne inat ve mukabele yolu ile küfürdür. Ve eğer bir nevi şüphe yani batıl delil ile olursa küfür değildir. Yani ehl-i bid'atin delili sabit delile benzer, velakin hakikatte sabit değildir. Zira cümlesi medlûldür. Ve delillerin Kur'an'dan olması bir şey ifade etmez. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmuştur: يُضِلُّ بِهِ كَثِيرًا وَيَهْدِي بِهِ كَثِيرًا وَمَا يُضِلُّ بِهِ إِلَّا الْفَاسِقِينَ "...Allah onunla bir çoğunu şaşırtır, yine onunla bir çoğunu yola getirir. Onunla fâsıklardan başkasını şaşırtmaz.” Yani, Allahu Teâla Kuran’ı Kerim’le nicelerini idlal ve nicelerine hidayet eder. Binâenaleyh Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat gibi gerçek hidayete mazhar olanlar Kur'an'ı hakikati üzerine anlamışlardır. Bunun için delilleri müddealarına (iddia ettikleri şeye) mutabıktır (uygundur).
Sayfa 175Kitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.