Her bedenden, her zamandan, her coğrafyadan, her yaşayıştan kadının türlü acısını taşıyorum ruhumda. Güzel de olsa çirkin de, zengin de olsa fakir de, cahil de olsa bilge de bir kadın; olaylar, kişiler, zamanlar, mekânlar değişse de hiç değişmeyen ve sürekli kendisini tekrarlayan acılar bunlar. Bu acıları bize çektirenler bu adamlar değil. Bu acıları bize çektirenler ailemiz ve toplum. Bu acıları bize çektiren kültür. O adamlar hem buna yaslanarak hem de bundan dolayı böyle davranıyor bize.