İnsanlar için hayal satmış, dolayısıyla abartılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Bazen gözümüzün önünde olan şeyleri görmediğimiz için mutluluğa ulaşamayabiliriz (yolculuk esnasında simyacıyı durdurup Felsefe Taşı'na inanmayanlar) ama Çoklu Evren Teorisi'ne uyacak hiçbir evrende o kaçırdığımız şeyin etkisi kadar dönütü olabileceğini düşünmüyorum.
Bana kalırsa yazar, herkesin umduğu şeyi efsaneleştirerek "madem öyle, göz zevkine de uysun o zaman" şeklinde bir düşüncenin etkisinde belki, bize sunuyor. Her Tanrı (ya da belki tek Tanrı) veya oluşabilecek her yaşam ihtimali kişisel menkıbem için bana böylesine yardım etse fena olmazdı aslında.
Tarihte bile çuvallamış, iki amaç üzerinde dönüp dolaşılmış Simya'yı, gözümde özel kılacak pek de bir olayı yoktu zaten.
Belki de yalnızca demek istediğim, "Anlatmaya çalışılan konu daha kısa tutulabilirdi" veya "O kadar da özel bir kitap değilmiş," gibi bir şey. Buradan da, beklentimi karşılamadığını rahatça anlıyorum, normalde bir kitabı herhangi bir beklentiyle okumazdım da.