Sevgili Yıldızkız,
Artık büyük bir kızsın. Bebek gibi davranmayı bırak. Erkek arkadaşını kaybeden tek kız olduğunu mu düşünüyorsun? Bir sürü erkek arkadaşı var. Sen kayıp nedir bunu konuşmak istersen etrafına bak. Kırmızı, sarı ekose atkılı adama ne demeli? O Grace'i kaybetti. Sevgili karısını. Eminim 50 yıldan uzun bir süredir evliydiler. Senin Leo ile 50 günün bile olmadı. Ve o adamla aynı dünyada yaşarken, üzülmeye hakkın olduğunu mu düşünüyorsun?
Betty Lou. Evinden çıkma cesaretini yitirmiş. Kendine bir bak. Sen hiç kapıyı açıp, dışarı çıkabilme gibi basit bir kabiliyet için şükrettin mi?
Ve yerleri süpüren Alvina - kendinden nefret ediyor ve bu konuda yalnız değilmiş gibi görünüyor. Tek kaybettiği çocukluğu, geleceği ve hiçbir zaman onunla arkadaşlık etmeyecek bir sürü insan. Onunla yer değiştirmek ister miydin?
Ah evet, çakıl taşı yığınlarındaki hilekâr çocuğu unutmayalım. Yosun yeşili İngiliz. Sana ne demişti? "Beni mi arıyorsun?" Pek bir şey kaybetmiş gibi durmuyordu değil mi? Yalnızca... Kendisini.
Şimdi kendine bir bak, Arizona'daki, elindekinin değerini bilememiş, seni başka birisine dönüştürmeye çalışmış, sana arkasını dönmüş, seni kurtlara bırakmış, kalbini çalmış ve seni Ocotillo balosuna bile çağırmamış toy bir oğlan için bebek gibi sızlanıyorsun. Ne demek istediğini neden anlamıyorsun? Tık tık? Orada kimse var mı? Senin bütün hayatın önünde ve tek yaptığın geçmişe bakmak. Artık büyü kızım. Sana evde öğretemeyecekleri bazı şeyler var.
Doğum belgesindeki kendin
Susan Caraway