Uzadıkça uzuyor erimlerim, kalınlaşıyor gecenin siyahı ve üşüyor sardığım sigaramın dumanı
Geçmişe çalar saatlerim, senin başlangıcındayım
Yüzün diyorum, kalmış çayımdaki masamda
Büyük abilerin abbara duvarlarında geride bıraktıkları aşk yazılarından geçiyorum, dağınıktır pencere dibine sevdalı olmak
Katre katre düşüyorum kağıdın üzerine
Şiirim sensiz ve ben şiirimden daha sensizim
Gel de dudağında yıka beni, başını alıp gitsin boğazımı sıkan bu sası karanlık.