Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kanser
Kanser, gunumuzun en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk sağlığı sorunudur. Kanser vücut hücrelerinin 'kontrolsüz bir şekilde üremeleriyle meydana gelen bir hastalıktır. Hücreler henüz tam bilinmeyen bir nedenle, kontrolsüz olarak bölünmeye başlarlar. Bu yüzden bedende hızlı hücre çoğalmasından dolayı kötü urlar oluşur ve bunlara kanser denir. Kanser oluştuğu dokuya bağlı olarak, yüzden fazla çeşidi olan bir hastalık grubudur. Kanserler tümörlerin ilk olarak başladıkları organa bağlı olarak sınıflandırılırlar. Örneğin ilk olarak akciğerde oluşan kansere "akciğer kanseri" denir. Kanser hücreleri civarlarındaki dokulara ulaşarak, kan ve lenf sistemi yoluyla vücudun diğer taraflarına yayılırlar. Buna metastaz denir. Metastaz yapmış olan kanserlerin tedavi edilmesi genel olarak daha zordur. Erken teşhis edilebildiği takdirde, kanser tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken Tanı İşe Yarar mı? Kişilerin kendi kendini muayene etmesi, kontrol muayeneleri ve taramalar sayesinde, kanserlere erken tanı koymak mümkündür. Böylece hastalığa daha erken tanı konulabileceği için tedavi şansı da yükselecektir. Buradan hareketle hiç şikayeti olmayan kişilerin bile düzenli doktor kontrolleri yaptırmaları önerilmektedir. Erken tanı için bazı öneriler: Meme kanseri: 40 yaş ve üzerindeki kadınlar her ay kendi kendilerine meme muayenesi yapmalı, yılda bir kez doktor muayenesine gitmeli ve mamografi çektirmelidirler. 20-39 yaşındaki kadınlar ise her ay kendi kendilerine meme muayenesi yapmalı ve üç yılda bir mamografi çektirmelidirler. Kalınbağırsak kanseri: 50 yaşın üzerindeki kişilere, gaitada gizli kan ve gaitada M2PK tümör marker testi, belirli aralıklarla sigmoidoskopi, kolonoskopi, bağırsak filmi çekilebilir ve kapsamlı bir gaita analizi yapılabilir. Rahim kanseri: Cinsel olarak aktif olanlar ve 18 yaşın üzerinde olanlar, yılda bir kez PAP testi ve pelvik muayene yaptırmalıdırlar. Eğer ardışık üç muayene normal bulunursa, kontroller daha seyrek yapılabilir. Prostat kanseri: 50 yaş ve üzerindeki erkekler yılda bir kez doktor muayenesi ve PSA testi (prostat spesifik antijen testi) yaptırmalıdır. PSA tek başına anlam taşımaz. Bu nedenle ek olarak cPSA ya da bakılmalı ve bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Kanserin Nedenleri Nelerdir? Kanserin nedenleri çevresel ve içsel nedenler olarak ikiye ayrılabilir. Kimyasal, radyasyon ve virüsler gibi çevresel nedenlerle hormona!, bağışıklık bozuklukları, kalıtsal mutasyonlar ve diğer genetik nedenler gibi içsel nedenler, birlikte veya ardışık olarak hücreleri etkilemek suretiyle uzun yıllar içinde kansere yol açabilir. İyi Huylu ve Kötü Huylu Tümör Ne Demektir? İyi huylu tümörler kanser değildir. Başka bölgelere yayılmazlar. Tamamen çıkartıldığı zaman genellikle tekrarlamazlar. Kötü huylu tümörler ya da kanser ise komşu organ ve dokulara yayıldığı gibi, lenf ve kan yoluyla uzak organlara da yayılır. Uzak organlardaki yayılımına metastaz (yayılma) denir. Kanserden Kurtulmak Ne Oranda Mümkündür? Tüm kanser türleri birlikte değerlendirildiğinde erişkin kanserlerinde % 60, çocuk kanserlerinde ise % 77 oranında iyileşme mümkündür. Ancak hastalığın cinsi, yaygınlığı, uygulanan tedavi gibi bazı faktörler iyileşme şansını doğrudan etkiler. Organlar içinde (akciğer, deri, dil, dudak, gırtlak, mide, kalınbağırsak, kan, mesane, meme ve prostat) kanserlerinin daha fazla görüldüğü söylenebilir. Kanserden Korunmanın İki Yolu Vardır: 1. Kanser yapan etkenlerden kaçınmak (sigara, fazla yağ tüketimi, zararlı ışınlar, kimyasal maddeler vb) 2. Erken teşhis Kanser ne kadar erken teşhis edilirse, tedavisi de o düzeyde başarılı olur. Kanserin belirtilerinden herhangi biri görüldüğünde, hemen hiç vakit kaybetmeden bir doktora başvurmak hayat kurtarabilir. Geç kalmak ise bir hayata mal olabilir. Kanserin En Sık Görüldüğü Yerler: Kadınlarda en çok meme, rahim ve kalınbağırsak kanseri, erkeklerde ise en çok akciğer, prostat, mide ve kalınbağırsak kanserleri görülmektedir. Akciğer kanseri büyük ölçüde sigara kullanımıyla ilişkilidir. Kanserin Görülme Sıklığı Organlara Göre Değişiklik Gösterir: • Beyin ve omurilik % 1 • Cilt %10 • Genital bölgeler; erkeklerde % 20, kadınlarda % 8 • Meme %14 • Sindirim sistemi % 25 • Solunum yolları; erkeklerde % 2, kadınlarda % 3 • Karaciğer ve safrakesesi % 3 • Diğer organlar % 8 Kanserin Erken Belirtileri: • Vücudun herhangi bir yerinde gözle görülen bir tümör veya ele gelen şişlik veya sertlikler • Ses kısıklığı veya belirli bir sebebi olmayan ve geçmeyen öksürük • Göğüs ağrısı • Yutma güçlüğü ve hazım bozuklukları • Kol ve omuz ağrısı • Kemik ağrısı • Kilo kaybı, ani zayıflama veya iştahsızlık • Baş ağrısı • Sarılık • İyileşmeyen yaralar • Dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler (ishal veya kabızlık) • Vücut deliklerinden kan veya anormal sıvı gelmesi (makat veya rahimden gelen anormal kanama veya akıntılar) • Ben ve siğillerde görülen anormal değişiklikler veya koyulaşma Bu belirtilerden herhangi biri veya birkaçı, iki haftadan fazla devam ederse ve ailede kanserli hasta varsa, hemen kanser konusunda uzman bir hekime başvurmak gerekir. Gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde meme kanseri, akciğer kanseri ve kalınbağırsak kanseri, kanserden ölüm nedenleri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Kanser Taraması-Check-up Yaş ilerledikçe kanser görülme oranı da artar. Özellikle kırk yaşın üzerinde olan herkesin, yılda bir kere kanser açısından kontrolden geçmesi uygun olur. Kalınbağırsak kanserinin erken yakalanması açısından, gaita analizinde tespit edilen M2PK tümör markeri önemlidir. Kanser Tedavisi Dörttür Tedavi Kullanılmaktadır: • Cerrahi tedavi: Kanseri alıp çıkartmak • Radyasyon (ışın) tedavisi: Kanser hücrelerini öldürmek ve tü­mörü küçültmek için x-ışınları veya diğer yüksek enerjili ışınlar kullanılır. • Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaçların kullanılmasıdır. Kemoterapi hap alma şeklinde ağız yoluyla ya da enjeksiyon şeklinde damar veya kaslara verilerek uygulanabilir. Kemoterapi sistemik bir tedavidir, çünkü verilen ilaç kan dolaşımına girerek tüm vücudu dolaşır ve hedef organlardaki kanser hücreleri dışında, vücuttaki tüm kanser hücrelerini ya da sağlıklı hücreleri öldürebilir. • Tamamlayıcı Tıp ve Regülasyon Tıbbı: Bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi kendini iyileştirmesine fırsat tanımak amacıyla değişik yöntemler de kullanılmaktadır. Son yıllarda Almanya başta olmak üzere, komplementer onkoloji artık pek çok ülkede kendinden yaygınlaşmaya başlamıştır. Komplementer onkoloji içinde kullanılan başlıca metotlar: Nöralterapi, timusterapi, ozon, hipertermi, ortomoleküler tıp, enzim terapisi, kinezyoloji, refleks terapileri, manyetik alan terapisi, akupunktur, vitamin desteği, beslenme desteği, bağırsak florasının düzenlenmesi, probiyotik desteği, Homeopoti, fitoterapi, akupuntur vb.
··
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.