Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Holosko Artı Bir Miktar Yara
Rejisörler senden yana mevsimler ve uçan halılar son sahne sarhoşuyuz belki de hala o filmin sonunda ağlayacaktık galiba gözümüze dünya kaçtı beyazıt da ne meydandı ama elektrik kokuyor her yanımız insan hakları mı diyorduk beş heceli başka bir şey mi yoksa anne bir on iki eylül yarasıdır merkez sağ bahsini çokça söylemiştik gözlerinden geçiyoruz guantanamo'nun kapısı açık kalmış yine emperyalizm de kahrolmadı bir sigaran var mı? çünkü bir sigara serbestledikçe beş vakit piyasa holosko artı bir miktar para dünya değiştirilebilir biraz sıkı tutunca mezar geceleri, dört kollular iyi bilecek olanlar asla eksik pansumanlara razıdır ikna odalarında son kez yüksek sesle batının ilmini mutlaka sigarayı yakınca otobüsün gelmesi ontolojik bir sorun değildir ayrıca holosko artı bir miktar yara statükoya armağan olacaktır varlığım bakışları kapital, iyi halden marksist kerbela görüce zülfikarı susan gönüllere deva her şeyi devletten beklemek uzunca bir kış gibi yakacak içimizi tevhid-i tedrisatın ateşi söz, kıymetli bir mayındır meclisten içeridedir şubatlar çok sert geçer senetler ve de aşklar merhem olunuyorsa ve salyangoza sürekli zam yapılıyorsa mahallemiz işgal altındaysa burada yabancıları sevmezler evet evet tam olarak burada ceo olmak istemiyorum diye uyanılan kabuslarda hangi sosyolojik yaraya varılır bilmem uçan halılarda yerimiz yok, anladık ve babaannesi baş örtülü adamlar memleket meselesidir hala tab edilmemiş yaslardan geçiyoruz kaç zamandır adettir çünkü yazıldığı gibi ölünür burada ışık şiirden yükselirse yanık kokuları yusufiye'dir doğudan gelenlerin hepsi bize hatıra bir ölünün ardından bakakalmak gibiyiz bazı ikindiler hep böyledir, sen bize aldırma adımızı tahtaya yazıyorlar, pek konuşmuyoruz oysa yine de çok yakışıyoruz tahtaya bazı ikindiler hep böyledir yazıldığı gibi ölünür, sen bize bakma gösterdiğin yolda hiç durmadan yürüyeceğime holosko artı bir miktar para yaralı serçeleri manşete taşımıyor dünya dünya bunu hep yapıyor çirkin kurbağalar öpmekten yorgunuz sanma misafirliğin zekatı ayakta beklemek dünyaya tabiyiz her gün bekleme odaları kadar gergin karateciler nedense hep yeşil kuşak seksen sonrasıyız dedik ya en fazla nakarata eşlik ederiz burada konuyu değiştirmek isterdim aslında yağmurda bazen mecaz da ıslanır iyi ki bir metin yüksel?iniz var lan diyenlerden geçtim geçtim dünya üzerinden lapa pilava da risotto diyorlar ısrarla tamam lan siz haklısınız, şiir rönesanstan büyüktür şiir ve rönesans aynı cümlelerde hep biraz eksik son teklifimdir dünyaya uslu çocuklar çarmıha holosko artı bir miktar yara çirkin kurbağalar öpmekten yorgunuz sanma romancılara bayılan baş örtülü kızların hayır hayır bu şarkı bizim değildir bu kemancılar ve bu beşinci sınıf artistlik acılar nükleer silahlarla şiir de yazılmaz tek kişilik acılarla kaplıdır çünkü uçurtmalarımız jilet bağlanmıştır telaşımıza henüz erkenden çocukluk denmez ya buna, olsa olsa kundaklama şimdi ölebiliriz aslında bir proleter gibi dikeriz gözlerimizi belki hayata uhud'un okçularından rol çalıyor nasılsa dünya o filmin sonunda ağlayacaktık galiba.
··
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.