Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Aklı ve vicdanı teslim alınmış köleler yine efendilerini seçtiler.
Sırf alnı secde görüyor diye kendi cellatlarına oy veren bir seçmen kitlesi oluşturuldu. Siyasal tercihi belirleyen temel etken din, geleneksel kültür ve etnik duyarlılıklar oldu. Sonuçta yoksullar, kendilerini ezen efendilerinin arkasından gitmeye başladı. Giderek toplumsallaşan gönüllü bir kulluk yaratıldı. Akıl ve vicdanı özgürleşmemiş veya teslim alınmış kölelerin önüne sandık konulunca, onlar da kaçınılmaz olarak efendilerini seçti. * * * Bugün toplumun önündeki ikilem şudur; ülke, ya Abdülhamid'in temsil ettiği yöne gidecek ya da Osmanlı-Türk aydınlanmasının bir devamı olan Cumhuriyet devriminin işaret ettiği yolda ilerleyecek. Birinci yol, İslamo-faşist bir Ortaçağ karanlığına, ikinci yol ise sosyalizme kadar uzanan -o aşamaya taşımak bize, daha çok da tarihsel ve toplumsal koşullara bağlıdır- bir aydınlığa açılır. Ortada Cumhuriyeti (ondan geriye ne kaldıysa) imha ederek yeni bir rejim kurma girişimi var. Bu siyasal hareket de tarihsel ve ideolojik refarans noktası olarak II. Abdülhamit'i alıyor. * * * Ortaçağ'ı aşmak, modernite ve tarihsel-toplumsal  ilerlemedir. Zaten İslamcılar tarafından yöneltilen eleştiri de Batı kültürünün bu sömürgeci ve emperyalist özelliklerine değil, onun Hıristiyan yanınadır. Bu bakış, tarihsel, kültürel, siyasal ve ekonomik gerçeklerden kopuk dar bir dinci perspektiften başka şey değildir. Çünkü, seküler Batı uygarlığı, içinde kimi dinsel kültürel motifler taşısa da, esas olarak bir Hıristiyan uygarlığı değil, tam tersine ona karşı gelişen kültürel, ideolojik, ekonomik, toplumsal ve tarihsel bir reddiyenin sonucudur.
İslamo-Faşizm
İslamo-FaşizmMerdan Yanardağ · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202362 okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.