Uzun zamandır okumayı düşündüğüm bir kitaptı ve beklediğime değdi bir solukta okunacak bir Bosna hikayesi okuduktan sonra aklınızdan silinmesi çok zor her şey iki kişinin büyük aşkının başka biri tarafından nefretle karşılanmasıyla başlıyor. Suada Tarık'a o kadar aşıktı ki ona aşık olan başka bir adama içindeki bütün nefreti kusarak onu istemediğini söyledi ama hesaba katmadığı bir şey daha vardı o da Bosna savaşı. Herkesin bildiği ama kimsenin ne zaman olacağı hakkında bir fikrinin olmadığı bir savaştı Bosna savaşı.. Günler her zamanki güzelliğiyle geçerken işte o gün gelip çatmıştı. Sırf kendi ideolojileri yüzünden bir toplumu yok etmek üzere savaşan insanlar ve bu ideolojileri tüm çirkin yüzleriyle ortaya koyan Sinan Akyüz Savaş tüm çıplaklığıyla devam ederken bir gece Suada ve ailesi savaşın görmedikleri kötü tarafıyla burun buruna kaldıklarını anladılar o gece annesini kaybetti Suada ve bir gece sonra sevdiği adamı, o adama olan aşkını, kendisine olan saygısını kaybetti Suada. Çünkü o gece birkaç ay önce reddettiği bütün nefretini kustuğu Vukadin ona tecavüz etmişti . Her şeyin o gün bitmesi için Allah'a yalvarıyordu Suada ama nafile savaş sadece iki ülke iki toplum iki ideolojinin farklı amaçları doğrultusunda yaşanmaz savaş tam anlamıyla kazananlar ve kaybedenlerin kadınları kızları arasında yaşanır tüm acıları zorlukları savaşanlar değil kadınlar çeker genç yaşta yok olduğunu düşündükleri geleceklerinin altında kalan kadınlar. Ah dünyanın tüm kahrını sırtında taşıyan kadınlarımız Suada bunlardan yalnızca biriydi ve pes etmedi yaşadığı tüm bu acılara rağmen dik durdu bu kikayedeki onlarca kadından yalnızca biriydi ama onlar bir araya gelince savaşın o kötü günlerin, o vahşetin, o pisliklerin tecavüzlerinin üzerine yaşamaya çalışan onlarca kadın yıllarca kimsenin görmediği, sesini duymadığı kadınlar sadece müslüman olmaları mıydı sorun hayır Türk bile değillerdi. Neyse ki bu savaştan bir çoğu sağ salim kurtardı kendini ve geleceklerini kendileri yazmaya başladılar hepsi yeni bir hayata ve yeni bir yaşama adım attı Suada da onlardan biriydi ailesinden geriye kalanlarla ve sevdiği adamla yeniden bir hayata başladı ve hayallerinin ilk adımı olan piyano sevdasına dört elle sarıldı ve adını piyano tarihine altın harflerle yazdırmayı başardı .Bu kitap pes etmeyenlerin, savaşanların, tüm sorunlara rağmen dim dik ayakta kalmayı başaran kadınların hikayesi aslında bu bir bakıma hepimizin hikâyesi....

İncir Kuşları Sinan Akyüz · Alfa Yayınları · 201726,2bin okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.