Arkadaşlar, bu aralar bir tartışma var 1k'da voleybol meselesi hakkında. Ve iki tarafta bir birine sürekli laflar atıyor. Bilginin eksik olduğunu farkettim. Yani neden karşı çıkılıyor bu olaya bu bilgiyi ben aktarmak istiyorum. Amacım tartışma çıkarmak felan değil. Tartışmak amaçlı yorum yapılırsa yorumları sileceğim. Tartışma ile bir yere varıldığını görmedim zira...bu yazıyı müslüman kardeşlerim için yazıyorum. Diğer arkadaşlar lütfen kendi üstüne almasın ve paylaşımıma düşmanlık gütmesinler. Amacım müslüman arkadaşlara bu konu hakkında bilgi vermektir. Çünkü bakıyorum da müslüman olduğu halde meseleyi tam olarak anlamamış olanlar var.
İnşallah izah etmeye çalışalım.
Müslüman kalemler neden olaya karşı çıkıyorlar?
Çünkü müslümanlara Allah "iyiliği emredin" buyuruyor. Ve "kötülüğü de men edin" buyuruyor.
Bilirsiniz ki Davud aleyhisselam zamanında eyle ashabı vardı. Ve bunlara cumartesi günü balık avı yapmak yasaktı ve bunlar yasağa uymadıkları için Davud aleyhisselam'ın da bedduası ile helak edildiler. Maymuna çevrildiler.
Hz İsa döneminde ise Hz İsa'dan gökten sofra isteyenler vardı onca mucizesi gördükleri halde yine iman etmediler. Ve Hz İsa şöyle dedi; Allahım cumartesi gününün hürmetine riâyet etmeyenlere lânet ettiğin gibi bunlara da lânet et! Onları kıyâmete kadar anılacak bir ibret yap!” ve onlar da domuza çevrildiler.
Detaylı bakmak isteyen şu ayetin tefsirine de göz atabilir;
O kimseler ki Allah onlara lânet etmiş, gazabına uğratmış, içlerinden bir kısmını maymun, domuz ve tâgut’a tapan kimseler yapmıştır. (Maide60)
Bunların böyle bir kahrı ilahi'ye müstehak olma sebepleri yaptıkları haramdır ve yaptıkları haramı yapmaya devam edip birbirlerini de bu günahtan uyarıp sakındırmıyorlardı.
Ve bugün onları uyarmayanlar da yarın onlar gibi yapıyorlardı. Peygamberimiz ise bu konu hakkında şöyle buyurmuştur;
İsrâiloğulları arasında zulüm yaygınlaştığı dönemlerde, bir kimse diğerini günah işlerken görünce evvelâ onu bu yaptığından sakındırırdı. Fakat ertesi gün onunla oturup kalkabilmek ve yiyip içebilmek için kötülükten sakındırmazdı. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kalplerini birbirine benzetti ve haklarında: «İsrâiloğulları’ndan kâfir olanlar hem Davut hem de Meryem oğlu İsa’nın diliyle lânetlendiler... (Mâide 5/78-79) âyetlerini indirdi. Evet, siz de ya zâlime engel olup onu hakka çekersiniz ya da bu durum sizin başınıza da gelir.” (Tirmizî, Tefsir 5/7; İbn Mâce, Fiten 20)
Evet arkadaşlar bir kötülük gördüğümüz de hepinizin de bildiği hadis gibi ya elimizle, ya dilimizle ya da kalbimizin buğzu ile buna aleyhtarlık yapmalıyız. Bir futbol sporu da haram değildir mesela. Ama o futbol oynayan kişiler o sporu haram yapabilirler. Nasıl mı bir birilerine küfür ederek. Hakaretler ederek ve ya şort ile oynayarak vücutlarının görünmesinin haram olduğu bölgeleri açarak o oyunu kendilerine haram ederler. Çünkü işe haram karışıyor. Bir sürahi suya bir damla necaset necaset bulaşır ise o su haram olur. Hangi biriniz dersiniz ki ya bir damladan ne olacak içelim suyu ? Sanmıyorum kimse demez bunu.
Peygamberimiz buyurur ki yine;
"Ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır, günahı alenî işleyenler hariç." Günahı aleni işlemek nedir arkadaşlar ? birilerine yaptığı günahı anlatmaktır. Bakın "anlatmak" diyorum "göstermek" demiyorum. Göstermek ise anlatmaktan daha aleni değil midir?
Ve ekranlarda dünyaya karşı aleni'lik yok mudur? İmam nevevi ise bu aleni işleyenlere karşı şöyle der;
"Fıskını veya bid'asını açığa vuran kimsenin, açığa vurduğu günahlarıyla yadedilmesi caizdir.
E peki biz bunları alkışlarsak ne olur? haram yapıyorlar kabul ettik tamam, ama tebrik etsek ne olacak ki?
Günah işleyen birini seyredenlerin, tebessümle dinleyenlerin onu alkışlaması, tebrik etmeleri, çok güzel söyledi veya yaptı demeleri, çiçek göndermeleri durumunda hepsi de günahkar olur." (Elfaz-ı küfür. sf: 43. Madde: 15)
Biz tebrik ettikçe sıra bizim çocuklarımıza bizim yakınlarımıza sıçrayacak. "Bak annem-babam onları tebrik ediyor seviyor beğeniyor ben de gideyim bari bunlar gibi açılıp tv'lerde oyun oynayayayım" fikri uzak kalmaz.
Mesele daha da uzatılabilir lakin âlimlerin bir konuyu anlattıktan sonra kitaplarında dediği gibi "bu kadarı aklı olan kişi için yeterlidir."
Anlamak istemeyen kişilere ağaçlar sayfa, denizler mürekkep olsa kifayetsiz kalır.
Selam ve dua ile ...