Önceden,Osmanlının kurulacağını bilenler
Bu muazzam devletin ortaya çıkışı tesadüflerle olmadığı Osmanlı tarih kaynaklarında bildirilmektedir. Şöyle ki:
." Osman Gâzi'nin babası Ertuğrul Gâzi, oğlu Osman doğma- dan önce, bir gece rüyasında ocağından bir suyun kaynayıp git- tikçe çoğaldığını, büyük bir deniz haline gelerek bütün yeryüzünü doldurduğunu görür. Rüyasını Selçuklu Sultanı Üçüncü Alâüddin'in katibi Abdülaziz Müstevfi isminde âlim bir zâta anlatır. O da Ertuğrul Gâzi'nin rüyasını şöyle tabir eder:
"Bir çocuğun olacak ve onun soyundan gelenler yeryüzüne hük- medecekler" der. Bundan bir kaç gün sonra da Osman Gâzi dünyaya geldi"
Başka bir hâdise de Şeyh Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin, Osmanlı Devleti'ni kurulmadan 70 sene önce müjdelemiş olmasıdır. ilm-i cifir ile, Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerden istinbat ettiği hususları Ed-Dâiretu'n-Nu'maniye fi'd-Devleti'l-Osmaniyye veya Es-Seceretu'n- Nu'maniyye Fi'd-Devleti'l-Osmaniyye" isimli eserinde zikretmiştir.Bu husus cifir ilmini bilenlerce malumdur. Bu kitapta verilen bilgiler Osmanlı Beyliği ortada yok iken yazılmıştır. Manevi müjdelerin en mühimmi budur. Muhyiddin-i Arabi hazretleri bu eserinde, Osmanoğullarından birinci halifenin Yavuz Sultan Selim Han olacağını, Şam'ın fethedileceğini ve kendi kabrinin bulunacağını ve bundan başka daha bir çok hadiseleri kaydetmiştir
Osmanoğullarını müjdeleyen diğer hâdise de şöyledir: "O devirde, Kumral Abdâl isimli salih bir kimse vardı. Yenişehir civarında oturur, zaman zaman müridleri ile küffär köyle- rine gazâ ederdi. Bir gün, Hızır aleyhisselam yahut Allah dostların- dan bir kimse Kumral Abdâl'a rastlayıp:
.Osman Gâzi'ye git, Allâhü Teâlâ'nın ona büyük bir devlet ih- san ettiğini müjdele" diye emretti. Kumral Abdal ise Osman Gâzi'yi tanımazdı. O kimse, ona Osman'ı tanıyabileceği bazı işaretler verdi. Kumral Abdâl bu tarifler üzerine Osman Gazi'yi bulup müj deyi verince, Osman Gâzi sevinerek :
"Şu kılıç ve maşrabamdan başka elimde bir malim yok. İkisini de sana veriyorum" dedi. Kumral Abdal kabul etmeyip yalnız maşrabayı teberrüken aldı. Bir müddet sonra Osman Gâzi ona bir zaviye yaptırıp Yenişehir civarındaki bir kaç köyü vakfetti" . Osmanoğullarını müjdeleyen bir başka haber de şöyledir:
-" Türkmenler arasında kendisine Korkud Ata ismi verilen ve bir çok kerâmetler görülen bir zât vardı21. Bir gün yanında bir çok in- san bulunduğu sırada şöyle dediği işitildi:
Saltanat ve hükümdarlık Oğuz Han'ın tavsiyesi üzerine KayıHan nesline verildi. Ve saltanat bu ailenin neslinden devam edecek". Böylece Kayı Han neslinden gelen Osmanoğulları saltanatı devam ettirdiler
Osmanoğullarını müjdeleyen bir haber de şudur: "Siroz yakınlarında yüksek bir dağ üzerinde, hıristiyanlarca muteber sayılan bir kilise vardı. Buna "Margirit" kilisesi derlerdi. orada bir çok rahip ve keşiş oturur, astronomi ve felsefe gibi ilim- lerle meşgul olurlardı. Bu keşiş ve rahipler, Osmanlı Devleti'nin or taya çıkacağını ve kendi memleketleri dâhil bir çok memleketi de ele geçireceklerini ilm-i nücûm sayesinde sezmişlerdi. Osman Gâzi'nin şöhretini duyunca hemen değerli hediyelerle huzuruna bir elçi göndererek, kendilerinin, evlatlarının, manastırlarında oturanla- rin ve kiliselerin vakıf köylerinin korunması için bir emannâme iste- diler. Osman Gâzi o sıralarda Söğüt kasabasında bulunuyordu ve keşişlerin memleketleri Bizans'ın elinde idi. Onlara istedikleri emannameyi verdi. Bir zaman sonra, Orhan Gâzi'nin oğlu Sultan Murad Han, o toprakları fethettiğinde bu emannâmeyi ona arzettiler ve topraklarına dokunulmadı"
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.