İnsan niye ölmek ister? Yaşadığı hayatı anlamsız ve boş bulduğunda, işleri içinden çıkılmaz gördüğünde kaçış yöntemi olarak bunu seçmeyi herkes bir kere de olsa düşünmüştür. Bir gün zaten varılacak yer budur ve bunun zamanını beklerken acı çekmektense oraya hemen varmak daha kolay gelir. Peki ölmek isteyen bu insan kendi iradesi dışında gerçekleşecek ölümünün yakın olduğunu öğrendiğinde yine de ölmek ister mi? Veronika böyle bir durumda son günlerini yaşamayı seçiyor ve bu son günlerinde eski hayatında yapmaktan korktuğu tutkuları ve isteklerinin farkına varıyor. Bunları korkmadan yapıyor. Çünkü zaten bunları yapsa da yapmasa da ölecek. Peki ölümünün yakın olduğunu bilmediğinde de bunları yapsa da yapmasa da ölmeyecek miydi? Evet ölecekti ama toplumun onu yargılayacağı süre belirsiz bir uzunlukta olacaktı. Bu belirsiz uzunluğu kabul edilir normal bir insan olarak yaşamak daha kolaydı. Ama bu kolaylık onun için hayatı anlamsız ve boş, yani katlanılmaz kılıyordu. Belki de hayat yaşamla ölüm arasındaki bu seçim paradoksundan ibaretti.