Fransız düşünürü Raymond Aron’un deyişiyle bu “seküler” dinde “Allah”ın yerine “akıl” kondu. Akıl yoluyla mutlak gerçeğin yakalanacağı sanıldığı için de bu ideolojiden, gırtlağına kadar bağnazlığa saplanan siyasal hareketler, totaliter rejimler doğdu.