Gönderi

Doğrudur, örümceğin ağına yakalandığımızda -ilk rastlantı ve ikinci arasında- sonsuza dek hayal kurarız, aynı zamanda da minicik kırıntılarla yetinmeye razıyızdır; sanki o bu iki olayın arasındaki zamanın kendisiymiş gibi, onun sesini, kokusunu duymakla, onu bir anlığına görmekle, varlığını hissetmekle hala görüş alanımızda olduğunu, tümden yitip gitmediğini, uzakta gördüğümüzün kaçıp giden ayaklarının toz bulutu olmadığını bilmekle.
Sayfa 282Kitabı okudu
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.