Masaya her şeyi koymaya hazır mıyız? :D
Ben hazırım. Herkese selam. Bugün sizlere hala sevdiğimi düşünmek istediğim yazar ikilisinin kitabıyla geldim. Görünce çok da heyecanlanmıştım aslında ama neden böyle bir sonla bitti anlamadım. Kafalar karışmış belli ki. Konusuna gelelim; Shay Miller 30'larında sabit bir işi olmayan, aşksız ve en önemlisi çok yalnız bir kadın. Öyle ki bu yalnızlık artık canına tak ettiriyor. Bir yere, bir kişiye ait olmak istiyor. Veri defteri yalnızlığını paylaştığı tek yer. (En sevdiğim yerler şu veri analizlerini paylaştığı yerlerdi. Baya ilginç bilgiler vardı.) Bir gün metroda Amanda adlı bir kadının intiharına şahit oluyor ve o gün artık hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bu ölümden çok etkilenen Shay, Amanda'nın cenaze töreninde Amanda’nın da “arkadaşları” olan Moore kardeşler ve tayfasıyla tanışıyor. İşte Shay yalnızlığını bu gizemli geçmişlere sahip yeni arkadaş grubuyla paylaşıyor. Grup Shay'i bir boa yılanının avını sarması gibi öyle bir sarıyor ki Shay umutsuzca debelense de kurtulamıyor. Öyle ki bu arkadaş grubu aslında bir intikamdaş grubu. Kirli geçmişleri birbirlerine zorunlu bir bağ yaratmış. İşte bizler yalnız kalmak istemeyen Shay'in yalnız olmayı dileme evresine geçişini okuyoruz. (Shay'in aldığı kararlar, yaptığı eylemler sinirden tırnaklarınızı kemirtecek, saçlarınızı yolduracak. :D)Tabii Amanda'nın intiharındaki sır perdesini de aralıyoruz. Aslında gerçekten güzel giriş-gelişmeye sahip bir kitap olmuş. Bölüm sonları merak uyandırıcı idi. Ters köşeler yerindeydi. Sadece sonunun bu kadar oldu bittiye getirilmesine anlam veremedim. Sanki çok sıkılmışlar da bir an önce bitsin demişler. Bu pahalılıkta (ki gerçekten pahalı bir kitaptı) önereceğim bir kitap olmaz. Başka kitaplarda görüşelim. Herkese keyifli okumalar. 
Yalnız Değilsin 
Sarah Pekkanen 
Greer Hendricks
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.