Allah Resulü,yetim doğmuş ve çok küçük yaşlarda da öksüz kalmıştı,yetimliğin ve öksüzlüğün ne olduğunu en iyi O bilirdi.Bir yetime,bir öksüze rastlasa onun garipliğini paylaşır,yaralarını sarardı.Hasta olduğu zamanlarda da başka bir hastayla karşılaşsa kendi rahatsızlığını mevzu dahi etmez,o hasta insanla ilgilenirdi,Resulullah'ın da her insan gibi kendine ait üzüntüsü,derdi,sıkıntısı olurdu ta ki ümmetimden bir dertli ile,bir çilekeşle muhatap olana kadar.Üzgün,kederli birini gördüğü zaman kendi derdinden geçer, hiçbir sıkıntı yokmuş gibi bütün ilgisiyle ona yönelir,o kişinin derdine derman olurdu.