‘Sadizm’in isim babası Fransız yazar, aristokrat Marquis de Sade hemen herkesçe bilinirken, ‘Mazoşizm’in isim babası Avusturyalı yazar, gazeteci ve hukuk doktoru Leopold Masoch’nun geri planda kalmasının içime dert olması üzerine bu incelemeyi yazmaya karar verdim :) Her ne kadar ‘mazoşizm’ kavramını ilk kullanan kendisi değil, eserlerini inceleyen Alman bir filozof(Krafft Ebing) olsa da Kürklü Venüs otobiyografik bir romandır. Masoch’nun çocukluğunda başından geçen iki olayın, romandaki Severin karakteriyle bağlantısı öyle bariz ki. Bunlardan ilki, yazarın sütannesinin Kürk dolgulu ipek kabanlar giyen sert mizaçlı bir Rus olması; ikincisi kapı deliğinden gözetlerken yakalandığı teyzesinin kendisini dövmesi ve yazarın bu esnada haz aldığını fark etmesidir. (Parasetemol içerikli ağrı kesicilerin sadece ağrıyı değil, zevk duygusunu da azalttığına dair okuduğum bir araştırma aklıma geldi. Beyinde acı ve zevk bir elmanın iki yarısı anlaşılan.) Roman, yalnızca fiziksel mazoşizme değil, duygusal ve zihinsel mazoşizme de güzel bir örnek bana göre. Başkalarını kendine sığıntı yaparak yalnızlığından kaçmaya çalışan sadist ile sığındığı kişiyi ilahlaştıran bir mazoşist kadar itinayla kim birbirini tamamlayabilir ki? Bu söylediklerim bazı okurları erotik bir aşk hikayesi beklentisine sokabilir, sokmasın. Bu kitap bundan çok daha derin ve yazar hakkında ön bilgiye sahip olmayı gerektiriyor. Son olarak, kitaptan bağımsız olur da Lviv’e yolunuz düşerse Masoch adında her gireni kırbaçladıkları değişik bir kafe var ben gitmiştim-hala açık mı emin değilim- ilginç deneyimdi belki şans verebilirsiniz:))