kitapların sundukları "Tanrı", gerçekte "Tek" olamazdı. Çünkü, iki şey var ortada: Korku ve umut Daha önce de üzerinde durulduğu gibi, bunun ikisi de sömürü konusudur ve hiçbirinden vazgeçilemez.
Böyle olunca da, "görünmez güç"lerin, birden çok olması; hangi ad ve nitelik alırlarsa alsınlar iki karşıt çizgide yer almaları şart:
İster "birden çok Tanrı" öne sürersiniz. Kimine "şu Tanrı", kimine "bu Tanrı" dersiniz.
İster "ikici" olur, birbirine "karşıt" iki "Tanrı" gösterirsiniz. Bunlardan birine "şer"li, öbürüne "hayır"lı işler yüklersiniz. Buna göre sıralanan güçler de uydurursunuz: "İyicil"'er, "kötücül"ler, "melek"ler, "şeytan"lar gibi. . . Başlarına "amir"ler, "komutan"lar da korsunuz bunlann. Ama yaratıp yutturma yolunda olduğunuz "Tanrı"lar "iki" de olsa, "ikiden çok" da olsa, "en tepe"ye bir "güç" yerleştirmeniz gerekir.
Toplayıcı olmak, kitleleri istenen yöne yönlendirmek için vazgeçemeyeceğiniz bir koşuldur bu. "Tepe"de öyle bir "görünmez güç" olmalıki , "tüm güçleri kuşatmalı" "Kuşatıcı" olması için de "iki yönlü" olmalı. Bir yönüyle, "korku", öbür yönüyle "umut" vermeli. Yeri geldiğinde, herkese "dur!" ya da "yürü!" diyebilmeli.