Enver Paşa hakkında ilgi çekici bir konu da malî durumudur. 1919 sonbaharından sonra yazılan birçok mektupta, Cemal Paşa ana mesele olarak mali sorunlara işaret etmekteydi. Bu durum Cemal Paşa'nın kıskançlık eğilimli olması ve sırdaşlarıyla işbirliği yapmak yerine, 6 ay süreyle Almanya ve İsviçre'de tek başına ikamet etmesinden kaynaklanmaktaydı. İttihatçılar başlangıçta Moskova'ya birlikte yolculuk etmeyi planlamışlardı, fakat bu plan diğerlerinin, özellikle Enver'in, Cemal Paşa'ya olan güvensizlikleri yüzünden gerçekleştirilememiştir. Cemal, Talat Paşa'nın büyük bir zenginliği gizlediğine inanmaktaydı ve bu yüzden Talat'a kızgındı. Enver, Cemal'i, kendisinin de mali durumunun bozuk olduğu ve hafta Moskova'ya üçüncü yolculuğu için hazırlanırken bile Talat'a borçlu bulunduğunu açıklayarak yatıştırmaya çalışmıştır. Mali destek için Necmettin Molla veya Cavit'e başvurmuştur. Hatta 1920 sonunda Enver, Rusya'da bir miktar para bulduktan sonra, diğerlerine ödemek ve ailesine aylık 2.000 frank vermek için Talat'tan 20.000 frank borç almıştır. Mali kaynakların idaresi ile ilgili hoşnutsuzluk sadece Cemal Paşa ile sınırlı kalmamış, diğer İttihatçılar ve bu arada Cemal Azmi Bey de payından memnun olmamıştır. Ekim 1920 tarihli bir mektupta, 40 rublenin ailesini geçindirmek için yeterli olmadığını acı şekilde dile getirmiş ve 60 ruble artış için talepte bulunmuştur. Enver Paşa, yaşamak için mali kaynakları nasıl elde ediyordu? İttihat ve Terakki liderlerinin kendi aralarında 4 milyon altın lirayı bölüşmüş olmaları uzak bir ihtimaldir. Böyle bir dağıtımın doğruluğunu kanıtlayacak herhangi bir belge Türk arşivlerinde bulunamamıştır. Kamil Bey, ağabeyinin hem Türkiye'deki, hem de Almanya'daki mallarının sorumluluğunu almıştır. Enver'in bu sadık kardeşi, Mart 1920'de Deniz Ticaret Şirketinin ve Büyükdere'deki çiftliğin karlarını dikkatlice incelemiş olduğunu Enver'e haber vermiştir. Kamil Bey, çiftlikten yıllık 5.000 lira, Deniz Ticaret Şirketinden de aylık 500 liralık bir gelir elde. etmeyi ümit etmekteydi. Kâmil Bey, bundan başka 56.000 İsviçre frangı, 20.000 İtalyan lireti ve 20.000 Alman markından oluşan toplam 40 milyon marktan da sorumluydu. İstanbul'daki İngiliz yetkilileri, Enver'in gerçek mal varlığının doğruluğunu elde etme arzusundaydılar. Bununla beraber, Enver'in Boğaz' da 3 ya da 4 gayri menkulünün olduğunu ve en büyüğü üzerine eski sahipleri tarafından hak iddia edildiğini ve zenginlik denebilecek hiçbir şeyin izine rastlanmadığını rapor etmek zorunda kalmışlardır. İngiliz memurları "Enver'in gasp ettikleri muhtemelen Berlin bankasında bulunmaktadır" demelerine rağmen, bunu ispatlamak çok zordu. İngilizlerin bu husustaki sorularına Cavit, Enver'in gelir ve giderleri arasında bir denge olduğunu söylemiştir.