Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne söyleyelim?
“Bundan tam 15 gün önce, 26 Ağustos'ta Afyonkarahisar'daki düşmana indirilen darbe bir yıldırım kadar dehşetli ve şiddetli olmuştur… (Türk orduları), 150 bin kişiden (Doğrusu 225.000) oluşan ve dünyanın en mükemmel ve en kahredici silahlarıyla donatılmış olan Yunan ordusuna bir an soluk aldırmadı, bir an rahat vermedi. Hatta düşmanın firarına bile imkân bırakmadı. Bu haydut sürüsünü ayağının altına aldı, çiğnedi, kahretti, imha etti. Şimdi İslamın tek koruyucusu kalmış olan bu mücahitler ordusu, iki buçuk senedir hasret olduğu İzmir'e kavuşmuş bulunuyor. (…) Dünyada hiçbir millete, tarihinin hiçbir devresinde bu kadar şanlı, bu kadar muazzam, bu kadar ferahlık veren bir zafer nasip olmamıştır. Hiçbir milletin askeri tarihi, kendi ordusunun, bu kadar kuvvetli bir düşmana bu kadar kesin ve kahredici bir darbe indirdiğini kaydetmemiştir ve bundan sonra da edemeyecektir, edemez. (…)  26 Ağustos Anadolu Zaferi öyle muazzam bir vakadır ki… Fatih'ler bu kadar büyük fetihler yapamamış, Yavuz'lar ümmeti ve milleti böyle harikalarla taçlandıramamış, her sayfası bir başka gaza ve bir başka zaferle dolu olan İslam tarihi bu kadar yüce ve kutsal bir zafer kazanamamıştır. (…) Mustafa Kemal Paşa, geçen sene tam bu günlerde, ‘Düşmanı Anadolu'nun harim-i ismetinde boğacağız' demişti. Cenab-ı Hakk'ın ne büyük hikmet ve inayetidir ki, Türk Ordusu'nun bu kumandanına, sözünü kesin surette, senesi senesine, günü gününe tutmayı ihsan eyledi.” (“Ne Söyleyelim”, Tevhid-i Efkâr, 10 Eylül 1922 )
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.