Anne, dilini öğret bana
Babamın sesi Arasa Han’ında yankılanır:
“Çax, çax, yitirdiğim zaman!”
Kelimelerini tanıyamam
esmer sakalından.
Helvalar kavur, sofralar kur Nisan akşamları.
Doğur beni, kundağımı birlikte saralım.
Sakın ha sokaklara salma; şehrin dilini bellerim
Ey Selim, karındaşım benim,
üstünü ben örterim.
Okullara ko’ma beni, öğretmenler ayaz
Gazete- kitap okutma, şiirler en başta.
Yasakla öğrenmeyi ayların isimlerini
Anne, anne
Beni avut, mevsimlerle.
Perdeleri sıkı ört, açma ihtiyarlığıma kapıyı
Daha pek çok ölüm var beni ötede bekleyen
Adamlar öpeceğim babama benzeyen.
Peşine düşeceğim göçmen kuşların
Han duvarlarına çarpacak sesim, beni kim duyacak?
Anne, anne, unutma beni