Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hepimiz kendi hızımızda yaşıyoruz hayatımızı. Kimimiz 18 yaşında üniversiteye yerleşirken kimimiz 50 yaşında bu sınavla yeni tanışıyor. İçimizden birileri 45 yaşında emekliliğe ayrılma hayali kurarken birileri yeni bir girişim yapıyor. Aramızda 50 yaşında evlenenler de var, torun sahibi olanlar da. Geç kalmışlık hissi büyük bir yük omuzlarında ve de büyük bir yanılsama. Yaşıtların çoktan para kazanmış, evlenmiş olsa ne olur? Ağrı'da Güneş İzmir'den erken doğuyor diye oradakiler daha mı iyi ve hızlı yaşıyor hayatı? Başkalarının senin hayallerine senden bir adım daha yakın olması senin oraya ulaşamayacak olduğunu göstermez. Yaşadığın geç kalmışlık hissi seni hayallerinden, yapabileceklerinden uzaklaştırmasın. Geç kaldığını hissettiğin her şeyi bir kenara bırakıp "zaten olmadı, benden geçti" demek daha büyük haksızlık değil mi sana? Bu, ertelediğin işleri sadece biraz daha ertelemekten başka bir işine yaramaz. Şu an yapmadığın, henüz başlamadığın neyin telafisi yok ki? Ne senin önünde duruyor? Başkaları mı yoksa senin kendine dair inançların mı? Tolstoy, kar beyaz sakalıyla 67 yaşında düşe kalka bisiklet sürmeyi öğrendi, üstelik çok da büyük kayıplar yaşadıktan sonra geç kalmışlık yanılsamasına düşmeden, çevresine aldırmadan yaptı bunu. Tolstoy'un bisikletini aklına getir "hiçbir şey için geç değil" diye düşünmek istediğinde. Çünkü gerçekten değil.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.