Gökyüzüne bak.Gözlerinle onun içine girmeye çalış. O mavilikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mavi... Her zaman mavi... Değil
mi? Sonra bak ayağımızın altındaki toprağa, ne buluyorsun?
Donmuş, simsiyah bir renk ... Of! O siyah toprakları parçalayarak içeriye bak; in, in, in; ne kadar inebilmek elden gelebiliyorsa o kadar in; ne buluyorsun? O siyahlıklar içinde ne buluyorsun? Siyah ... Her zaman siyah,
değil mi? ..
İşte, öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mavi
ve her zaman mavi; aşağı siyah, her zaman siyah ... Bir şey ki
mavi ve siyah olsun. Hasta mıyım, bilemiyorum; ama ah! o
ne yazmak istediğimi bilsem; onu şöyle karşımda resmi çıkarılmış, resim haline getirilmiş olarak görmek mümkün ol-
sa! .. İşte o vakit sanıyorum ki artık ölebilirim. Hayattan payını tamamıyla almış bir adam olarak gözlerimi kapayabilirim