Gönderi
Minima Moralia ile ilk defa Hasan Ali Toptaş'ın kitap listesinde karşılaşmıştık ve o gün okuma kararı almıştım. Bir defa başlamaya yeltendim, zorlandığımı görünce erteledim ve daha uygun zamanda tekrar başladım. Kitaba geçmeden evvel Adorno'yu biraz tanıyalım isterim. Kendisi sosyoloji ve felsefe profesörüymüş. aynı zamanda müzikle de ilgilenen çok yönlü bir kişilik. Özellikle toplumsal konularda ilgi çekici fikirleri var. Kültür endüstrisi kavramını ortaya atmış ve açıklamıştır. Kültür endüstrisi bireylerin gerçek dünyayı algılama ve anlamlandırma şekillerini biçimlendirir ve onların özgür iradelerini farkettirmeden yönetir. Ona modern çağın filozofu deniliyor. Minima Moralia'yı okuduktan sonra bunu biraz anladım sanırım. Kitap için, onun tüm kitaplarının, fikirlerinin bir araya getirilmiş hali denmiş. Doğrudur, zira şu an hepsini sayamayacağım kadar çok alanda fikirlerini okumuş bulundum. çatıştığımız bir iki nokta olsa da kendisine hayran bıraktıracak bir algılayış biçimi var dünyayı. İnsana dair meseleleri, çok çeşitli kavramları, edebiyatı, müziği, siyaseti, ırkçılığı, savaşı ve daha nicesini okuyacaksınız bu kitapta.
Ancak vakit. Kitaptan zevk almak için bu denemelerin üzerinde düşünmek gerekiyor. Benim bitirmem de biraz uzun sürdü. Yer yer hızlansam anlayıp sindirmenin emek istediği bir yolculuktu bu. Şimdi dönüp baktığımda, çok güzel bölümleri çizmiş olduğumu görüyorum. Bir kere okunup bir kenara atılacak cinsten bir kitap değil asla. Aksine zaman zaman dönüp parça parça okumalık lezzetli bir eser. İyi edebiyatın peşinden koşan herkese tavsiye ederim.
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.