Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İtaatsizlik dediğimiz kavram günümüzde çok kötü bir şeymiş gibi bize sunulur oysa demokratik toplumların olmazsa olmazıdır. Demokrasi, halkın oybirliğiyle seçtiği, halkın iyiliği, gelişimi için çalışan, halkın sözcüsüdür aslında. Demokratik toplumda başa gelen kişi onu seçen halkın istek ve düşüncelerini hiçe sayamaz. Hiçe sayıyorsa zaten o devlet demokratik olmaz. Halk, istemediği bir durum olduğunda devlete “hayır” diyebilir. Yani devlete itaatsizlik eder. Halkın seçtiği devlet, halkı dinlemezse protesto edilir. İtaatsizlik halkın hakkıdır. Thoreau da Sivil İtaatsizlik kitabında bunları anlatıp bizi aydınlatmıştır. Tabii bu itaatsizliğin kavgayla, gürültüyle değil konuşarak gerçekleşmesi gerektiğini de ele almış; sözsüz eylemlerin ve eylemsiz sözlerin itaatsizlikten ziyade boş safsata olduğunu ileri sürmüştür. *Özgürlük olmadan sivil itaatsizlikten söz edilemez. Sivil itaatsizlik, demokratik bir ortamda var olabilir. Söz konusu demokratik ortamda birçok sorun çözülebilir. Sivil itaatsizlik eylemleri aracılığıyla mevcut iktidarın uyguladığı politikalar ile bir kısım yasaları eleştirebilme, değiştirebilme özelliğinin olması gerekir. Sivil itaatsizlik iletişime dayanır ve "siyasi iletişim alanının" bir kategorisi olarak da ifade edilir. * Gandhi, felsefe yapmanın yanında bir eylem insanıydı. Gandhi'nin sivil itaatsizlik eylemlerinin özelliği, milyonlarca insanı şiddetten uzak bir şekilde itaatsizliğe ve eyleme yöneltebilmesidir. Gandhi'nin Hindistan'da yürütmüş olduğu sivil itaatsizlik eylemleri geniş katılımlıydı. Söz konusu sivil itaatsizlik eylemleri içerisinde en bilineni tuz üretim yasağının protesto edildiği tuz yürüyüşüdür. * Şiddet, eylemin, konuşmanın olmadığı yerde olur. Şiddet, sivil itaatsizlik eylemlerinde kendisine yer edinmişse artık söz konusu eylemlere sivil itaatsizlik eylemleri diyemeyiz. Kamusal alana şiddet girmişse artık söz konusu bu alanda özgürlük, çoğulluk, söz ve eylem yok olmuştur. Bu alanda şiddeti uygulayan totalitarizm egemen olup siyaset yapan çoğunluğun varlığı ortadan kalkmıştır. Şiddet, hiçbir siyasi oluşumun gelişmesine izin vermez. * Sözün eşlik etmediği eylem, öznesini yitirebilir. Sözün olmadığı yerdeki eylem, eylem değildir. * Sivil itaatsizliği adi suçmuş gibi değerlendiren devlet, otoriter bir kimliğe bürünmüş olur. Bu durumda olan bir devlet ise demokratik olmayan devlettir. * Sivil itaatsizlik her şeyden önce demokratik bir toplumda varlığını bulur. Bir yasaya karşı çıkma şeklinde açıklaması yapılamaz. Bir itiraz eylemidir. * insanı adaletli yapan devletin yasaları değildir, tam aksi geçerlidir; insan yasaları adaletli hale getirir. *Bir insan her şeyi yapamaz ama bir şeyler yapabilir ve her şeyi yapamadığı için yanlış bir şeyler yapması gerekmez. *Daha çok para, daha az erdem demektir çünkü para kişiyle çevresindeki nesnelerin arasına girer, nesneleri onun için alır; ayrıca para kazanmak kesinlikle büyük bir erdem değildir. *Bana nasıl davranacaklarını bilmediklerinden, iyi terbiye olmamış biriymişim gibi davrandılar. Her tehditlerinde ve her övgülerinde gaf yapıyorlardı. Üzerime kapıyı kapatıp kitliyorlardı, ama düşüncelerim izin almadan ve engel tanımadan onları izlemeye sürdürüyordu. Ve tehlikeli olan düşüncelerimdi. Düşüncelerime bir şey yapamadıklarından bedenimi cezalandırmaya karar vermişlerdi; tıpkı yaramaz çocukların kızdıkları adama bir şey yapamayınca köpeğini eziyet etmeleri gibi. *Bazen bu insanların iyi niyetli olduklarını düşünüyorum. Sadece cahiller; nasıl yapabileceklerini bilseler daha iyi şeyler yapabilirler.
Sivil İtaatsizlik
Sivil İtaatsizlikHenry David Thoreau · Say Yayınları · 20162,165 okunma
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.