Tanrı’ya inanmanın kölelik olduğu ve insan iradesini yok saydığı gibi aşırı bir varsayımın
karşısına tanrısızlığın özgürlük ve mutlak bir irade hakimiyetini getirdiğini iddia eden insan, bu yanlış varsayıma dayandırdığı hayat felsefesiyle
kendisini daha fazla köle ve bir o kadar da iradesiz kılan başka efendilerin buyruğuna girdi. Zira herkesin istediğini yaptığı yerde hiç kimse istediğini yapamaz; efendinin olmadığı yerde herkes efendidir; herkesin efendi olduğu yerde ise herkes köledir.