Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
8/10 puan verdi
“…Gönül hastalığına müptela olanları ayıplamamaktır.”
En başta kitabın içine girmekte biraz zorlanmakla beraber, sonrası aktı gitti diyebilirim. Kitabın konusundan, yaşanan olaylardan çok karakterler üzerinde durmaya çalışacağım. Ulviye Hanım nam-ı diğer Acem Ali Bey’in Dürdane Hanımın hayatına dahil olmasıyla hikaye başlıyor. Ben Ulviye Hanımın göstermiş olduğu kadın dayanışmasına hayran kaldım. Ulviye Hanım, Dürdane Hanımı hiç tanımamasına rağmen çektiği sıkıntıları, yaşadığı kötü meseleleri kendine dert edinerek bir intikam planı oluşturmakla beraber, bu plana Sohbet “Beyefendiyi”de dahil ederek kitabın son sayfalarına kadar da içime su serpeceğini düşündüren karakterdir. Ulviye Hanım’ın davasını bir noktaya kadar haklı görmüş olmakla beraber Sohbet Beyin belli bir zaman dilimi içerisinde Memduh Beyle yaptığı sohbet ve sonrasında uzun uzadıya Ulviye hanıma anlattığı kendi hayatını da içeren bir kesitle şunu öğrenmiş oldum; Her seçim, seçen kişiyi ve onun hayatını ilgilendirmekte beraber o kişinin hayatına müdahale etmek suretiyle aşırı müdahil olmak yanlış bir şeymiş. Her ne kadar karşımızdaki kişinin iyiliğini dahi istiyor olsak, o kişinin kendi iç dünyası,istekleri,duyguları her şeyden daha mühimmiş. Kitaptaki tüm karakterlerin kendi iç dünyası ve hikayesi beni derinden etkiledi. Kitapta rahatsız olduğum birkaç nokta vardı ve sonunun bu şekilde olmasını istemezdim. Ama kitabın sonunda çıkardığım güzel bir ders varsa o da şudur: Bazen ne kadar çok çabalasak, intikam ateşiyle yanıp tutuşsakta bazı günahların karşılığı ahirete kalır. Ve son olarak, Kitapta mergup Bey üzerinden erkeklerin Aşka dair cahillikleri, bilmezlikleri ve hatta kalplerinin yerinde bir taş olduğunu düşündürten yazar, Memduh Bey üzerinden ise gerçekten aşık olan bir erkeğin naif ve tebrik edilesi düşüncelerini ince bir şekilde işleyerek iki zıtlığın var olmasının tabiatın gereği olduğunu bizlere göstermiş. İncelememi bu zıtlığın güzel tarafını vurgulayan bir alıntıyla bitirmek istiyorum; “Birader! Aşık olmak başkadır maşuk olmak yine başka. Dürdane'ye ben aşığım! O da beni sevseydi aşığın en mesudu ben olurdum. Fakat sevmediği için aşkımın sona ermesi gerekir mi? Hele özellikle beni sevmedi diye, sevdiğime düşman olmak elimden gelir mi? Mademki ben onu seviyorum, onun sevdiklerini de severim. Aksi takdirde ben aşık değil, bencil bir zalim olmuş olurum.” Hepinize keyifli okunmalar dilerim🩷
Dürdane Hanım
Dürdane HanımAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,614 okunma
·
146 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.