WELLS - DÜNYALAR SAVAŞI
-
Wells kalemini çok seviyorum. Zaman Makinesi, Doktor Moreau’nun Adası, Görünmez Adam.. üçü de çok ama çok sevdiğim bilim kurgu klasikleri arasına girmişti.
Dünyalar Savaşı’na da büyük bir hevesle başladım ki zaten ilk bölümler gayet güzeldi.
Mars’tan gelen bir topluluk hiç kimseye ve hiçbir şeye acımadan önüne geleni yakıp yıkar. Bu olayların içinden kaçan ve ailesini geride bırakan bir adamın gözünden okuyoruz tüm yaşananları.
Bir noktaya kadar çok güzeldi ama sonra artık sıkılmaya başladım. Teknik ve coğrafi terimlerin fazlalılığı kitabın akıcılığını bozmuş bana göre ve bana kalırsa kitapta baştan sonra tek bir olay olmadı. Bu da gerçekten benim ‘bitsin artık şu kitap’ modumu etkinleştirerek hızlı okumama sebep oldu.
Bu kitap pek de bana hitap etti diyemem açıkçası.
Uzun uzadıya yorum yapacak bir nokta bulamıyorum.
Konu itibari ile yaratıcı ama işlenişi bir tık geride kalan bir kitap olmuş sanki. Düşüncelerim bu şekildeee..