Gönderi

JÖNTÜRKLER İSTANBUL'DA NASIL TEŞKİLATLANMIŞLARDI?
Daha Kuleli Askerî İdadesi'nde ve sonraları Mekteb-i Harbiye'de talebe iken siyasetle meşgul olmaktan zevk alırdım. Talebeliğim, çok hararetli ve dedikodulu bir devre tesadüf etmişti. Mektepte Şinasi'nin, Ziya Paşa'nın, Ebuzziya Tevfik'in, Namık Kemal'in, Abdülhak Hamit'in, İzmirli Şair Eşref in eserleri, şiirleri en çok okunanlar idi. Bunların okunması ise resmen ya- sak edilmişti. Bize tavsiye edilen şeyler, edebiyat namına, Leyla ile Mecnun, Ferhad ile Şirin, Tahir ile Zühre, Aşık Garib, Bat- tal Gazi, Ahmediye ve Muhammediye gibi eserlerdi. Sarayın adamları devamlı surette talebenin okuduğu kitapları kontrol ederdi. Tekkelerdeki zikirler, camilerdeki vâizler, gayrimüslimlerin mabetlerindeki âyinler, hep sivil memurlar tarafından takip olu- nurdu. Fakat buna rağmen bütün yasaklar ihlâl ediliyor; gençler el altından ve gizli gizli, hem dahilde yazılan hem hariçten memlekete ithal edilen gazeteleri, mecmuaları, kitapları okuyor; istibdat idaresine karşı, derin bir nefret ve padişahın etrafındakilere karşı anlatılmaz bir husumet duyuyordu. Bahriyenin bir çoğu "Jöntürk" teşkilatına dahildi. Ben de Pangaltı şubesine kayıtlı idim. Harbiye'de Fransızca hocamız Binbaşı Çürüksulu Mahmut ve muavini piyade mülâzimevveli Bursalı Muhiddin Bey'le gene yardımcıları Sultantepeli Ferit Efendi, Paris'ten ge- len gazeteleri, mecmuaları bana veriyorlardı. Ben de münasip gördüğüm, itimat ettiğim arkadaşlara bunları dağıtıyordum.
Sayfa 24
·
209 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.