Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Er Tuğrul, Oğuz oğullarından biridir. Kızıl Buğa oğlu Kaya Alp oğlu Süleymanşah'ın oğludur. Kırk beşinci göbekte Nuh oğlu Yâfes oğlu Kayı Han oğlu Kara Han oğlu Oğuz oğlu Gök Alp ile Nuh'a ulaşan Er Tuğrul, Süleymanşah'ın oğlu, Osman Beğ'in de atasıdır. Şöyle ki: 852 (1449) tarihinde merhum Sultan Murad bu güçsüzü elçilikle Mirza Cihanşah'a gönderdi. Varıp yumuşu yerine getirdik. Bir gün şagavul geldi: "Mirza sizinle yalnız konuşacağından tek olarak gitmelisiniz" dedi. "işittik ve baş eğdik" diyip gittik.' Konuşma sırasında buyurdu ki: " Sultan Murad benim ahret kardeşimdir. Bu kardeşlikten başka da akrabamdır "Akrabalığın sebebi soruldu. Buyurdu ki: "Tarihi okuyucu Mevlânâ İsmail'i Çağırsınlar ve Oğuz tarihini getirsinler". Mevlânâ İsmail geldi ve Moğol yazısı ile yazılmış bir kitap getirdi. O kitaptan anlaşıldı ki Oğuz'un altı oğlu olmuştur. Adları Gök Alp, Yer Alp, Deniz Alp, Gün Alp, Ay Alp, Yıldız Alp. Mirza buyurdu ki: "Kardeşim Sultan Murad'ın nesebi Oğuz oğlu Gök Alp'a ulaşıyor. Gök Alp oğulları, Kızıl Buğa oğlu Kaya Alp oğlu Süleymanşah oğlu Er Tuğrul'a kırk beşinci göbekte erişmiştir. Kara Yusuf'un nesebi ise kırk birinci göbekte Deniz Alp'a erişmektedir". Bu iki padişahın nesebi bilinince Mirza buyurdu: "Kardeşim Sultan Murad'ın nesebi bizim nesebimizden ağadır. Gökle denizin arasında fark olduğu gibi". Er Tuğrul, Selçuk soyu ile birlikte, kimi çoluk çocuğu ile, kimi yalnız olan 340 kişi ile Selçüklüler'in ardından Anadolu'ya gelmişti. Karaca Dağı beğenmişti. Orada yaylayıp, kışlıyorlardı, O ülkenin kâfirleriyle iyi geçinip yaşıyorlardı. Er Tuğrul, Sultan Alâaddin'in savaş niyeti ile Konya'da su yığdığını işitince kendi erlerini sultanın eşiğine göçürüp kulluk gösterdi; saygı buldu. Nice günler oradan ayrılmadı. Sultan Alâaddin karganmış kâfirlerin ülkesine geldi. Gerektiğinde, Er Tuğrul yiğitlik ve iş bilirlik gösterdi. Çok ulca ve tutsak ele geçirdi. O zaman Kütahya ve yöresi kâfir elinde idi. Müslüman çerisi Karaca Hisar kalesine erişip savaşa başladılar. Kalenin güney yanı Er Tuğrul'un payına düşmüştü. O yanın kâfirleri şaşırıp ne yapacaklarını bilmediler. Barış dilediler. Sultan razı olmuyordu. Fakat birden Tatar yine yağı olup ant bozdu ve İslâm ülkesini yağma edip Müslümanların çoluk çocuğunu tutsak etti ve Müslümanlara yakışmayacak nice nesneleri kötü işli, aldayıcı ve kurnaz Tatarlar yaptı diye haber erişti. Sultan bunu işitince Müslümanları, kıyıcıların kötülüğünden kurtarmağı vacip gördü. Er Tuğrul'u getirip kaftan giydirdi. Kale üzerine başbuğ dikip kendisi Tatar'a gitti. Derler ki Sultan Alâaddin o yürüyüşte Tatar taşağı [5] derisinden bîr gölgelik yapılmasını buyurdu; yaptılar. Sultan, kıyıcının kötülüğünü gidermekle uğraştı. Er Tuğrul, kâfiri bitirip yoyup öldürmeğe savaştı. Adı yüce olsun ulu Tanrı İslâm çerisini kazandırdı. Kaleyi ve ülkeyi gereğince yıkıp sonsuz ulcalar elde ettiler. Er Tuğrul oradan Söğüt'e doğru gitti O ülkeyi de aldı, İki yıl, üç ay, dört gün Er Tuğrul kılıç vurup kâfiri sindirdi. Ansızın Tanrının buyruğu erişip öldü. Doksan üç yaşında idi. Er Tuğrul'un ölümü haberi Sultan Alâaddin'e erişince buyurdu: Er Tuğrul oğlu Osman'a yarlık yazdılar. Tuğ, davul, kılıç, kaftan gönderdi. Osman'ı savaşa memur kıldı. Sancak, kaftan ve davul gelince Osman Beğ ayağa kalktı. Padişahlık türesince davul çaldılar. Kutlu olsun dediler. O zaman oturdu. O çağdan beri Osman'ın türesidir: Ne zaman seferde davul çalınsa Osmanoğulları ayakta dururlar. Ondan sonra Osman Beğ İslâm çerisini topladı. Bir takımı kendisiyle Bilecik üzerinde durdu. Bir takım geriyi öteki kâfir ülkelerine gönderdi. Çok öldürüp çapul ettiler. Kâfir sındı. Bilecik'i aldılar. Osman Beğ Bilecik'i 699 ( = 1299)da [8] aldı. Bundan daha ünce Halife Harun Reşidin çerisi 190 (= 807) da [9] Bilecik'i34 almıştr ama Rum çerisi yeniden ele geçirmişti. O çağdan beri[10] Rumların elinde kalmıştı. Osman'ın eliyle alındı. Ondan sonra İne Göl, Köprü Hisar ve Yeni Şehir'i aldı. İkinci yılda İznik yöresinde çadır kurdu. Bu arada beş yıl geçti. Sultan Alâaddin'e Tanrı'nın buyruğu erip Uçmağa vardı. 20 [11] yıl, 9 ay, 13 gün (milâdî hesapla 20 yıl, 2 ay, 12 gün) padişahlık kıldıktan sonra Tanrı'nın esirgendiğine ulaştı. Müslüman çerisinin çoğu Osman Gazi'nin yanına geldi. Bir takım çeriyi Bursa üzerine gönderdi. Her ikisi de kuşatmada idiler ki Osman Gazi'ye Tanrı'nın yarlığı erişip yüce Uçmağa çağırdı. Pazartesi günü, 710 (1310‐1311).yılı İdi. On dört yıl beğlik etmişti. Ondan sonra Orhan Beğ, atası yerine gaza tahtına geçti.
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.