Gönderi

Türkçe ezan ve Türkçe hutbeler.
"Hutbeler hakkında sorulan sorudan anltyorum ki, bugünkü hut­belerin tarıt milletimizin fikri hissiyatı ve lisamyla ve medeni ihtiyaçlar ile uyumlu görülmemekledir ( ... ) Halkı genel ahvalden haberdar etmek, son derecede ehemmiyetlidir. Çünkü her şey açık söylendiği zaman halkın dimağı faaliyet halinde bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli ettiler. Hutbelerin halkın anlayama­ yacağı bir lisanda olması ve onların da bugünkü icaplarımza ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, halife ve padişah namını taşıyan müstebitlerin arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden maksat, ahalinin aydınlatılması ve uya­rılmasıdır, başka şey değildir. Yüz, iki yüz, hatta bin sene evvelki hutbeleri okumak insanları cehalet ve gaflet içinde bırakmak demektir. Hatiplerin her halde insanların kullandığı lisanla gö­rüşmesi elzemdir. Geçen sene Millet Meclisi'nde irat ettiğim bir nutukta demiştim ki: "Minberler halkın dimağı, vicdanları için bir feyiz kaynağı, bir nur kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerden aksedecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması ve fenni ve ilmi hakikatlere uygun olması lazımdır. Değerli hatiple­rin siyasi ahvali, toplumsal ve medeni ahvali her gün takip etme­leri zaruridir. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış telkinler verilmiş olur. Dolayısıyla hutbeler tamamen Türkçe ve zamanın icaplarına uygun olmalıdır ve olacaktır."
Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, 1. Basım, c. 15, s. 117.Kitabı okudu
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.