Elveda Alyoşa- Oya Baydar
12 ayrı öyküden derlenen ve döneminin siyasi kargaşasından yıllar önce çıkıp geçmişi gün önüne getiren bir eser. Her öyküsünde pencereyi açıp arkasında bıraktıklarına baktıkça hem içleri sızlar hem bugünlerinde var oluşun nefes almanın tadını çıkarmaya çalışırlar ama bırakılan izler pencerenin ışığı ile sarar sarmalar anlatılanlarda.
Her bir öyküde sizde o pencereden bakıp içinizin sızladığını hissedeceksiniz gibi geliyor. Bende öyle oldu
Ruhumun ruhlarına yakın olması mıydı bunu hissettiren bilmiyorum.
Berkin duvarı yıkıldığında televizyonda verilmişti. Ve o dönemler evlerde video vardı. Bizde Pink Floyd 'un eşlik ettiği müziklerle Vhs videomuza kayıt almıştık. Kim bilir o kaset bendedir muhtemel ama izlenebilecek kıvamda mıdır? Okurken aklıma gelmişti o an.
Diğer tarafta duvarın kurulması, yıkılması arasında yaşanan ne denli canlar serilmiş kitabın sayfalarına.
1991 yılında kitap Sait Faik hikaye armağanı ile ödüllendirildi.
Sayfa sayısı 147
Bu kitapta o kadar çok altını çizdiğim alıntılar var ki;
Bir kaç tanesini sizlerle hemen paylaşıyorum kitapseverlerim
Yapabileceklerini, yapabileceklerimizi yapamamış olmanın, çaresiz yenilgilerin kırık döküklüğüydü. Syf 16
Bitkiler bile kendi topraklarını ararlar gelişmek için. Ne kadar iyi toprak olsa da değiştirdin mi yerlerini, küsüverirler. Kök salamazlar bir türlü, sürgün veremezler. Syf 23
Uğrunda ölünecek bir şeylerin olması güzel. Syf 44
Bir yara, geçmişte değil gelecekte acıyor şakağında. Syf 109
Oya Baydar' a gelince edebi yanı güçlü, akıcı tarzı ile hafızalarda var olacak bir yazar her daim. 12 Eylül döneminden önce yurtdışına çıkmış ve dönememiştir.