Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

271 syf.
8/10 puan verdi
Koleksiyoncu - İnceleme
Tavsiye (Hediye) üzerine okumaya başladığım
Koleksiyoncu
Koleksiyoncu
kitabını konusu itibariyle psikolojik gerilim sanmıştım. Fakat aslında karanlık bir konuya sahip olmasına rağmen kitabın gerilim kitabı olmadığını söyleyebilirim. Hatta yazar gerilim kitabı olmayacak şekilde düzenleme yapmış desem bile yeridir. Kitabımız basitçe Fredrick'in Miranda'yı kaçırıp, onu kendisine aşık etmeye çalışmasının hikayesini anlatıyor (yada anlatmıyor mu acaba? Sorunun cevabı için kitap okunmalı) ve kitap 4 farklı bölümden oluşmakta. Aslında bölümler eşit uzunluklarda değil. Yazar burada anlamlarına göre bir bölme işlemi yapmış. Bu da tabi özellikle ilk bölümde kitaba ara vermenizi zorlaştırıyor. Çünkü haydi uygun bir noktada bırakayım olayı çok mümkün olmuyor. Kitapta 2 ana karakterimiz var. Bir tanesi ilk bölüm bizimle konuştuğunu hissettiğimiz Fredrick. Fredrick'in bölümleri o sana derdini/anılarını anlatıyormuş gibi yazılmış. Sık sık geçmiş zaman kullanıldığında da olayların bir süre önce yaşandığı anlatılmakta. Yine Fredrick'in anlatımı romantize edildiğinden adam ne söylese gerilmenize sebep olmuyor. Aksine iyi niyetine sizi inandırıyor. Tabi yaptığı her kötü olay içinde kendine bahaneler uyduyor. Yazarın bu karaktere böyle bir savunma mekanizması eklemesini oldukça beğendim. Kötü niyetli insanlarda da bu vardır. Kimse gerçekten kötü olduğunu yada kötülük yaptığını kabul etmek istemez. İnsanlar her zaman "bunu yaptım çünkü şöyle böyle sebeplerim vardı" şeklinde bir bahanelere sığınırlar ve kendilerini affederler yada suçsuz görürler. Aslında şu ana kadar bahsetmemden de anlayabileceğiniz gibi bu karakter kitabımızın baş kötü karakteridir. Karakterde gördüğüm tek eksiklik ise yazarın bu karakterin geçmişine bu gün yaptığı eylemlere sebep olan düşüncelerinin gelişimini etkileyen olayları eklememesi . Zira bu karakter ,neden Miranda'yı kaçırıyor/esir tutuyor ve onu bu şekilde elde edebileceğine inanıyor anlamak çokta mümkün değil. Gördüğümüz sadece karakterin sorunlu bir karakter olduğu ve bu kimliğini tamamlayan ortalama bir arka plan. Ama gerçek anlamda ortaya konmuş bir sebep sonuç ilişkisi yok. Diğer ana karakterimiz Miranda ise ikinci bölümün yazarı. Kitabın ilk iki bölümü aslında aynı hikayeyi anlatıyorlar. İlk Fredrick üzerinden görüyoruz olayları. Sonra aynı olaylar Miranda gözünden anlatılıyor. Tabi burada genelde yazarlar bu şekilde bir tekrara düşmeden bölümleri kısa tutup karakterlere sıra ile anlatım yaptırır. Fakat burada yazar bunu tercih etmemiş. Dolayısı ile bu bölümün sonuna kadar olan her şeyi bildiğiniz içinde gerilmeniz mümkün olmuyor. Bu sefer her şeyi Miranda'nın günlüğünden okuyoruz. Bu noktada hikayede minik akış (olayların sırası/tarihler) hataları/uyumsuzlukları görsem de (çevirmen bile bir tane bulmuş) bunlara çok takılmadım. Ayrıca günlük şeklinde yazıldığı için Miranda'nın düşüncelerini bölüm pörçük okuyoruz. Ayrıca Miranda'nın bakış açısnı görmek güzel olsa da bölüm içerisinde sık sık ana hikayeden kopup, Miranda'nın bu kaçırılma olayı öncesi anılarına şahit oluyoruz. Bu noktada adeta animelerdeki filler episodeları izliyormuş gibi bir hissiyata kapılıyorsunuz çünkü bu noktada Miranda'nın anılarının gerçekliğe herhangi bir etkisi olmayacağını biliyorsunuz. Yazar sadece Miranda'yı daha iyi tanıtmak istemiş fakat Miranda'nın takıntılı olduğu babası yaşındaki adamı sürekli sayıklaması beni oldukça bunaltı. Ve açıkçası kitap bu noktalarda akıcılığını kaybetmeye başladı. Sonra üçüncü bölümümüz olayın sonuçlanış şekline geliyoruz. Fredrick mikrofonu devralıp hikayeye devam ediyor. Ve dördüncü bölümdede gelecekte ne olacağına dair dehşet verici bilgiler öğreniyoruz. Dehşet verici dediğime bakmayın yazarın böyle vurucu bir son yazması hoşuma gitti ve beni oldukça şaşırttı. Sonuç olarak
Koleksiyoncu
Koleksiyoncu
oldukça akıcı ve ilginç bir roman. Reading slumpta olduğumu hissettiğim bu günlerde bile elimden akıp gitti. İlginç karanlık bir hikaye okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Ayrıca kitabı bana hediye eden çalışma arkadaşım Melisa'ya da buradan teşekkürlerimi iletiyorum. İyi Okumalar
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,4bin okunma
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.