Sizde iki şey var, beden ve zihin. Zihni toplum kontrol eder, bedeni ise biyolojiniz.
Zihin toplum tarafından kontrol edilir çünkü toplum zihninize düşünceler sokabilir; ve beden milyonlarca yıllık biyolojik gelişimle kontrol edilir.
Beden bilinçsizdir, zihin de bilinçsizdir; siz her ikisinin ötesinde bir gözlemcisiniz.
Öyleyse eğer zihni ve toplumu dinlemeyi keserseniz, biyolojiyi dinlemek için her tür olasılığa sahip olursunuz. Bunun için bazen birini öldürmek istersiniz ve şöyle dersiniz, 'Kendiliğinden olacağım - Osho 'Kendiliğinden olun!' dedi, onun için bunu yapmalıyım, kendiliğinden olmam gerek.'
Yanlış anladınız - bu sizin hayatınızı güzelleştirmez, mutlu kılmaz. Yine sürekli çatışma içinde olursunuz, bu kez dışarıdaki insanlarla. Kendiliğindenlikle Tantra farkındalıkla dolu bir kendiliğindenliği kastediyor. Onun için ilk olarak: kendiliğinden olmak tümüyle farkında olmaktır.
Farkında olduğunuz an ne zihnin ne de bedenin tuzağına düşersiniz. O zaman gerçek kendiliğindenlik ta ruhunuzdan taşar - gökyüzünden, denizden taşar.
Yoksa efendilerinizi değiştirebilirsiniz: bedenden zihne, zihinden bedene geçebilirsiniz.
Beden uykudadır; bedeni izlemek kör bir adamı izlemeye benzer. Ve kendiliğindenlik sizi sadece bir hendeğe düşürür.
Bunun size yardımı olmaz. Fevrilik kendiliğindenlik değildir. Evet, dürtünün belli bir kendiliğindenliği, zihinden daha çok bir kendiliğindenliği vardır, fakat Tantra'nın sizin edinmenizi istediği nitelik bu değildir.
Biz bilinçsiz yaşıyoruz. İster zihinde ister bedende yaşayalım pek farketmiyor - bilinçsiz yaşıyoruz.
Sayfa 120 - Okyanus yayıneviKitabı okudu
··
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.