Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ya Fâtıma, Allah'tan kork ve Allah'a karşı vazifende kusur etme! Allah'ın omuzlarına yüklediği farzları hakkıyla yerine getir. Kocana da daima sâdık ve itaatkar ol! Onun hakkını da gözet! (Yani, senin iki vazifen var: Allah'a karşı kulluk etmek ve sonra da kocana itaatte bulunmak.) Sana istediğinden daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi? Yatağına girmek istediğin zaman, otuz üç defa Sübhanallah, otuz üç defa Elhamdulillah, otuz üç defa -ya da otuz dört defa- Allahüekber de. Bu senin için daha hayırlı- dır."dedi." Hz. Fâtıma babasının kendisine söylediği bu sözlerden çok memnun olmuştu. Oysaki bizim dünyamızdan baktığımızda şunu diyebilirdi Hz. Fatima: "Baba ben senden hizmetli istedim, sen bana kelimeler verdin, öğrettin. Kelimeler karın mı doyuruyor ki bana bunu verdin?" Hz. Fâtıma bunu demedi; çünkü o çok iyi biliyordu ki gerçekten kelimeler karın doyuruyor. Çünkü insanda iki mide vardır: Biri karın midesi, diğeri ruh midesi. Karın midesi yemekle, içmekle doyar ama ruhun midesi kelimelerle, sohbetle doyar. Ruhlarının açlığının farkına varamayan niceleri içlerinden gelen bu duyguyu yemekle bastırmaya çalışıyorlar. Bundan dolayı da stresten şişmanlıyoruz diyorlar. Adam canım sıkıldıkça yiyorum diyor. Neden yiyor? Açlığının nereden geldiğini bilmiyor. Allah bize bu açlığımızı unutturmasın, bundan mahrum olan kardeşlerimize de duyursun, duyurulmasına bizleri vesile kılsın inşallah... Hz. Fátima diyor ki: "Bu tespihati yapmaya başlayınca işlerim hafifledi, gücüm ise daha da ziyadeleşti. Bu rivayetin şerhini yapan âlimlerimizin bir tespiti var ki çok önemlidir onu sizlerle paylaşmak isterim. Derler ki: "Allah'ı zikretmek insanın kalbine rahatlık verdiği gibi cesedine de güç verir." İşte biz bundan dolayı savaş meydanlarında "Allah Allah" diyerek yürürüz. Bundan dolayı Efendimiz'in (sas) bize öğrettiği evradı, ezkari, tesbihati hayatımızda canlı tutmaya çalışırız.
Sayfa 187Kitabı okudu
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.