Gönderi

Yazarlar ve Tarih
Romanları ile ünlü Fransız yazar ve eleştirmen Emile Herriot, "Ne kadar roman okursak okuyalım, belirli bir yaşa geldikten sonra insanı celbeden tarihtir. Tarihin hiçbir zaman sırrını okuyanlara bütünüyle açıklamayan ve mutlak bir sır olarak kalan noktaları vardır. İşte bu noktalar yorumu gerektirir" diyerek, roman ile tarih arasındaki farkı dile getiriyor. Aslında tarihsel roman diye bir türde söz konusudur. Harold Lamp ve Avusturyalı Stefan Zweig, tarihsel olgulara ve gerçeklere dayanarak yazılan tarihsel romanların en büyük ustaları olarak gösterilebilir. Biz de bu türün en belirgin yazarı "Tarihi sevdiren adam" diye nitelenen Ahmet Refik'tir. M. Turhan Tan ve Feridun Fazıl Tülbentçi de aynı yöntemi seçmişlerdi. Ama ülkemizde kurmaca olayları, sahneleri içeren kimi kitapların kapaklarına roman yazılarak eleştirilerden kurtulmak isteniyor ve giderek macera romanları yazarları da tarihçiler sınıfına yükseliyor. Bunun günümüzde en belirgin temsilcisi Ahmet Ümit olmalıdır. Tarih yazarının en başta gelen özelliği ele aldığı konu ve olaylar hakkında yansızlığını koruyabilmesidir. Toplum olarak çok duygusal olduğumuzdan araştırma ve yayınlarda yansızlığı koruyamıyoruz. Bu olumsuzluk tarihi araştırmalarında da kişiyi ya da olayı yok sayma aşamasına kadar varıyor. Bunun en belirgin örneği Ankara Cebeci Ortaokulu Müdürü Zuhuri Danışman'dır. İsmet İnönü'yü sevmediğinden yazdığı okul kitaplarında İnönü Savaşlarına hiç yer vermemişti!
Sayfa 171
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.