çünkü herkesin gizlenmiş bir yarası vardır içinde.
Bu yüzdendir
susulmuş, yutkunulmuş bir cümlenin ardında
ünlem işareti gibi duruşum.
Bu yüzdendir
yakasında karanfil, ütüsüz bir gömlek kadar yakışıksız oluşum.
Öylesine bir şey değilse konuşmak, cevabım olsun soruna:
Ben, Cem Karaca’nın bağıran sesinde
“bir gül ağacıyım Gülhane Park’ında
ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında.”
Madem yırtılmıştır örtüsü hayatın
ve madem bilişmişizdir bir kere
avucumdan güneşler doğurtabilirim geceye inat.
Bütün ayrılıklara inat, her gün biraz daha sevebilirim seni.
Çünkü başımız beladadır hayatla
ya ölme yakın dururuz bu yüzden, ya da aşka.