Gönderi

Babalarımdan "Biri bedelini karşılayamam…" sözünü dilinden düşürmezdi. Öteki babamsa bu tür sözcüklerin kullanılmasını yasaklamıştı. Onun yerine şöyle demem de ısrar ederdi: "Bedelini nasıl karşılayabilirim?" İlki bir önermeydi, ikincisi soru. Biri sorunu kestirip atar, diğeri düşünmeye zorlardı. Yakında zengin olacak babam, "Bedelini karşılayamam," cümlesini kurunca insanın beyninin durduğunu savunurdu. Oysa "Bedelini nasıl karşılayabilirim?" diye sorarak beynini ister istemez çalıştırırsın.
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.