O anda yoğun biçimde Claudia’yı hatırladım ama onun hikâyesini anlatmak istemedim ya da anlatmaya cesaret edemedim. Benim hikâyem değildi. Pek bilmiyordum ama en azından şunu biliyordum: kimse kimsenin adına konuşamaz. Çünkü her ne kadar bir yabancının hikâyesini anlatmak istesek de eninde sonunda hep kendi hikâyemizi anlatırız.