Gönderi

Boyuna sormak zorunda kalıyordunuz:sevip sevmediğini, bir sokağın başında, lamba altında durmuş,ille güzün, sizi bekleyen, sizin beklediğiniz bir kişi için, sevip sevmediğini, sevdiyse ne kadar sevdi,sevgisi azaldıysa, usanç, bıkkınlık, alışkanlık hali, ne kadar azaldı,dün sevdi mi, hiç sevmedi mi, niye o kadar seyrek birlikte olduk, niye sevdiğini her zaman söylemedi, yalnızca sorulduğunda söyledi…Sonra korkular bastırıyor, dünün, geçmişin, bugünün,yarının, daha öte bir zamanın beylik korkuları; ya ayrılırsak, ya artık bir daha hiç birbirimizi göremezsek, bu son buluşmamız mı, kırgınlıklarla, kavgalar ve darılışlarla birbirimizi ne kadar incittik, bir gün, bir gün giderse, onunla yaşadığımız her şey, seninle, onunla,ötekiyle, işte ayrılık yeri, işte taksi durağı, işte tren istasyonu, işte meydan, taşıtlar, gecenin soğuğu her şey; ve gülerken gözleri yaşarıyor, bambaşka yerlerde bambaşka kişilerle…
Sayfa 144Kitabı okudu
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.