Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

544 syf.
·
Puan vermedi
Dune Evreni
Bilim kurgu ve fantastik kitapların kendine göre kuralları ve dahi evreni olur. Dune ise kendi evreninin yanında çok yönlü felsefesi var. Oluşturduğu bu felsefe ile sizin düşüncelerinizi sorgulatmasiyla birlikte geçmiş veya şimdinin toplumsal olaylarını ve hepsinden öte insanı anlamanıza  yardımcı oluyor. Çünkü makro düzeyde imparatorluk ve iktidar mücadelesini anlatırken aslında mikro düzeyde insanın içine odaklanıyor. Insanın hırsını,açgözlülüğünü,niyet ve amaç değişimini gözler önüne seriyor. Karakterlerin iç dünyalarını bize yansıtırken kullanılan cümleler öyle özenle seçilmiş ki insanı anlamak için bize apayri pencereler açıyor. Bu konuda serinin 2. kitabı bir harika.( Benim genel seri içinde en az beğendiğim kitap olmasına rağmen) Bu anlamda klasik bilim kurgunun çok ötesinde bir kitap var karşınızda. Okumaya başlayınca sanki dinler tarihi okuyormussunuz hissi uyandırıyor. Özellikle İslami terminolojiye sık sık yer veriyor. Bir yandan geleceğin ( 10191) galaktik imparatorluğunda gezinirken diğer yandan  Orta Çağ  feodal sistemin içinde kendinizi buluyorsunuz. Diyaloglar açık ve yalın ancak içerdiği anlam derinliği açısından-zihni birikiminize bağlı olarak- gönderme yaptığı eserleri ve kavramları hatırlayınca ayrı bir lezzet alıyorsunuz okumaktan. Mesela " ölünün eti kendine, suyu kabilesine aittir" antropoloji yaptığı gönderme açısından müthiş. Suyu alınan ölü böylece kabile içinde yaşamaya devam eder anlayışı. Bölüm başlarında yer alan sözler size hem kitabın felsefesine dair ( hatta bazi pasajlar kitap içindeki karakterlerin yazdıkları kitaplardan/notlardan alınma) ipuçları veriyor hem de o bölümdeki gerçekleşecek olay örgüsünü açıklıyor. Kitap insana dair her şeyi edebiyatın büyüsünün gücüyle mezcetmiş. Gücü  elinde bulunduranların iktidarlarını devam ettirebilmek diger otoritelerle olan ortaklıkları, zaman zaman birbirlerine yaptıkları hain planları, hileleri ve bu arada halkı yanlarında destekçi bulmak  için yaptıkları manipülasyonlarin yanında halkın çıkarabilecek isyanlarin sonuca gitmemesi için girişilen planları okuduğunuzda; geçmiş, gelecek ve şimdiki iktidar ve dünya düzenini bir zemine oturtuyorsunuz. Toplum mühendisliğini,manipülasyonun hatta yüzyıllar sonra toplumda oluşacak(!) inançların, nasıl sabırla ve özenle seçilmiş planlarla atıldığını görünce; aklıma  Puslu Kıtalar Atlası'ndaki Istanbul'a gelmesi beklenen Mehdi/Mesih'in yıllar evvel bir istihbarat marifetiyle halka inandirilmasi ve kendi adamlarını oraya göndermeleri gelmişti. Kendini gerçekleştiren kehanet bir nevi... Dinlerin, insanların ve iktidarlar üzerindeki poztif ve negatif etkilerini mutlak iyi veya kötü ötesinde gerçekçi olarak gösteriyor. İnançların zamanla dogmatiklesmesini hatta batil inançların toplumda yayılmasını böylece halkta oluşan fanatizim ve bunun sonucu bir yandan iktidarın söylemlerini, davranışlarını yönlendirmesini diger yandan bu fanatizim sayesinde halkı istedikleri gibi kullanmalarını ve bir iktidara sahip çıkma aracına dönüşmesine şahit oluyorsunuz. Dinin yozlaşmasıni, inançların nasıl kültürel törenlere dönüşmesini ve çok geniş zaman diliminde halkta oluşturduğu etkiyi gösteriyor. Kitabi okurken kendinizi bulacağınız bazi düşünceler sarmalı; İnsanlığın kurtuluşu için bile olsa iktidar hırsının zamanla önce insanın kendine sonra topluma nasil etki yaptığını, Üretim ve tüketim  hırsının ekolojiye etkisini ve ekolojik dengenin doğa ile uyum içersinde yaşamayla mümkün olduğunu, Savaşların nasıl yikimlar getirdiğini, Teknolojinin insan doğasına etkisini( Dune evreninde, geçmişte yaşanan büyük savaşlardan sonra teknoloji kullanımınin sınırlandırılması) Savaşları başlatan ana sebebin  ekonomi ve gelir dağılımı olduğunu ancak iktidarların bu savaşta halkın desteğini kazanmak için daima dinleri kullanarak toplumu manipüle etmesini ve dinin bu kavgada nasil yozlastirildigini Din ve iktidar ilişkilerinin toplum üzerindeki etkilerini, Dinin iktidar üzerindeki kurdugu hegemonyanin veya iktidarın din üzerindeki kurduğu hegemonyanin olumsuz yansımalarını, Varoluş sorgulamasından kader ve özgür irade denklemine, dini ve felsefi izahlar getirmeyi, Tarihin her döneminden izlere şahit olacaksınız Tarihin bir resmi söyleminin bir de halkta yayıldığı farklı versiyonu olduğunu Kadının toplumdaki kalıcı  gücünü Ve daha niceleri..... Anlatacak o kadar çok sey var ki karakterlerdeki derinlikler ve çeşitlilik apayrı bir konu. Seride tek bir başrol yok. Sanki her kitapta farklı kahramanların sırtına binerek müthiş bir yolculuğa çıkıyorsunuz. ( Fremenlerin kum solucanlarina binmelerinin başkaları için cok zor olması gibi Dune evrenine giris yapanlar ilk başta zorlanacaktırlar. Ancak kum solucanini kontrol altına aldiktan sonra yapacağınız yolculuk gibi zevk verecektir.) Aforizmalarla dolu bir kitap okuyacaksınız. Ayrıca ilk cildin sonunda sözlük var. Ister önce onu okuyun ( bazi yerlerde spoil olabilir)ister kelimeler geldikçe bakın. Şunu da söyleyeyim bence Dune serisinde spoil yemekten korkmayın. Heyecanı hic düşürmeden devam ediyor seri. Ben filmini kitaptan sonra izlemiştim. Film güzel olmasına rağmen yazarın anlatımı ve mekan ve araçları tasviri o kadar güzeldi ki film bana biraz yavan gelmişti( Filmin hakkını yemeyelim tasarım dekor  mekan seçimleri cok güzel) Okuma serüvenim araya hiçbir kitap almadan bitirmek şeklinde  oldu.( Genelde böyle yapmam hatta muhakkak kurgu dışı kitapla birlikte okurum ona bile ara vermiştim) Sadece son kitabı bitirken çok sevdiğiniz birisinden ayrılacak olmanın hüznüyle biraz yavaş okudum. Genel olarak her bölümü kisa cümleler ile not aldım. Karakterleri kısa tanıtıcı bilgileri yazdım. Herkese iyi okumalar....
Dune Rahibeler Meclisi
Dune Rahibeler MeclisiFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20201,516 okunma
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.