Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

EVRİM VE TABİATIN DİYALEKTİĞİ ve UCUZ YOLLAR...
- "Bir Müslüman kardeşimiz bana bir yazı göndermiş. Üstünde de şöyle yazıyor: “Evrim Teorisi’ni çürütüyorum!” Görünce tabiî, helâl olsun kardeşime diye düşündüm. Ben 21 yıldır konunun üstündeyim, son yıllarda büsbütün yoğunlaşmış olarak… Yazılanları, karşı yazılanları didik didik ediyorum. Darwin’i anlamak için onun kitaplarını, savunucularının kitap ve makalelerini, Engels’ten Nietzsche’ye bir çok eleştirileri, defalarca Bergson’un eserlerini ilh. hatmettim. Daha böyle bir cümle kuramadım. Eğer birisi bunu yapıyorsa saygıyı hak ediyor. Tabiî ki merakla baktım. Benim yıllarımı verdiğim bunca şeyi bırak, Darwin’in kendisini bile okumamış. Ama kulaktan dolma bilgilerle “çürütüyor!” Biraz daha göz gezdirdim: Aslında Darwin’i değil İmam-ı Maturidî’yi çürütmeye çalışıyor ama o bunun farkında değil. Bu Müslüman camiadaki ucuzculuğu ne yapacağız? Böyle nereye varacağız? İslâmcı kesimin bazı sözde aydınları, bu gençlere dışa karşı fikir sahibi olmayı değil, birkaç cümlelik basit tepkiciliği öğrettiler. “Marx mı? Yahudi zaten. Ne beklenir ki? Das Kapital’i cinler yazmış!” “Darwin mi? He he he, maymundan gelmişiz. Nah geldik! İngiliz iblisi İslâm’ı bitirmek için dünya yuvarlaktır bile der.” Müslüman olmak bir yönüyle çok kolaydır. Kelime-i şehadet getirirsin, Müslüman olursun. Ama İslâmın hakikatine ermek, Müslüman bir münevver olmak istersen (benim bildiğim tek yol) Salih Mirzabeyoğlu’nu oku, İbda Diyalektiği’ni kavra. Ondan anlayamıyorsan ben daha basitleştirilmiş şekilde anlatmaya çalışıyorum, benden oku. Beni de sevmiyorsan, gıcık oluyorsan, yine dünyanın sonu değil, bir yol bul, oku, anla, ne yapacağını bil, ondan sonra yap. Ucuz yollardan gitme. Davaya bir faydan olmaz, zararın olur. İstemeden Müslümanları küfrün karşısında küçük düşürürsün. Sırf bunun vebalinin ne büyük olduğunu bilsen, başını secdeden kaldırmazsın. Bakın, ben sırf Darwin’i eleştirebilmek için ta nerelerden dolaşmak zorunda kaldım: - “Diyalektik, tabiata uygulanacak olursa kaybedilen şey diyalektiğin kendisi olur.” Bu tesbiti ilk defa 1922 yılında Macar asıllı bir Marksist münevver dile getirdi. Engels’in “tabiatın diyalektiği” görüşünü eleştiriyordu. Tesbit Batılı Marksistler arasında o kadar tesirli oldu ki, pek çoğunu Marksizm'den ayrılmaya yahut ona daha eleştirel bir perspektiften bakmaya itti. Bilindiği gibi Varoluşçuluğun kurucularından Sartre da aynı tesbiti tekrar etmiş ve Diyalektik Materyalizmle arasına mesafe koymuştur. Bu elbette haklı bir görüştür. Diyalektik, mekanizmin yuvalandığı maddî tabiata uygulanamaz, tabiatı anlamaya yardımcı olamaz bir fikirdir. Fakat tabiata hâkim bir fikrin, bir ruhun, bir şuurun olduğuna kani olunan yerde o fikrin, ruhun bir düzenini de aranmak icab eder ki, bu iş ister istemez diyalektiğin görevidir. Bu bakış açısıyla diyalektik, tabiat hadiselerini tefsirde yardımcı olabilir; zira bu hâlde tabiat bir madde değil, bir fikirdir. Öyleyse Marksistlerin anladığı anlamda olmasa bile “tabiatın diyalektiği” nden söz edilebilir. - "İşte biz de bu çalışmada bunu yapmaya çalışacağız. Tabiatın bir diyalektiği olduğunu, tekâmülü ve yaratılışı bir arada seyretmeye mahsus bu diyalektiğin ise İbda Diyalektiği olduğunu iddia edeceğiz.” Lütfen siz de böyle bakın. H. Yahya’nın ucuz yolundan gidip bu büyük davayı baltalamayın.
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
adimlardergisi.com 29 mayıs 2023
·
12 görüntüleme
MYÇ65 okurunun profil resmi
Peki siz neden Darwin eleştiri yorsunuz. Siz de Darwin gibi 30 yılık gözlem çalışmasını yaptınız mı? Yoksa sadece teorik kitabi Darwinizm eleştirmenisiniz! Ya da ideolojik Marksist bir Marx eleştirmenisiniz...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.