Gönderi

Cumhuriyet söyleminin ötekileştirdiği Osmanlı, köy politikaları söyleminin oluşturulmasında da kullanılır. Köy ve köylülerin koşullarının Cumhuriyet'le birlikte nasıl bir değişim ve ilerleme içine girdiğini göstermek için öncelikle Osmanlı dönemindeki sıkıntıların altı çizilir. Bu bağlamda Osmanlı, şehirleri köylere üstün tuttuğu için sert bir üslupla eleştirilir. Bu ayrımcılık, köycü söyleme göre, Osmanlı'nın milliyetçiliğe ve köycülüğe düşmanlığından kaynaklanır. Osmanlı döneminde ulusal kültürün yok edildiği ve köycü bilincin oluşmasının engellendiği düşünülür. Bu nedenle Osmanlı aydınlarının köy ve köylüler hakkında yazdıklarını da, gösterdikleri ilgileri de basit ve samimiyetsiz bulurlar. Hüsamettiin Şemsi'nin kurtuluş oyununda Osmanlı devrindeki köy profili çizilirken, Osmanlı'nın keyfi yönetimi, köyün geri kalmasına sebep olması ve köylüyü sömüren idaresi anlatılır: "Padişahların içerisinde kardeş katili ve balıklara yem yerine para atacak kadar hatta sakallarına inci dizecek kadar katil ve maskaralar sayısızdır." Böyle bir yönetim altında elbette köylünün büyük sıkıntıları olacaktır. Bu sıkıntıların en önemlisi vergilerdir. "Bir yıkım olan vergilerden usan[an] ve "kendi mallarının hırsızı olmak zorunda kal[an]" köylülerin bu "keyfi uygulamadan belleri bükülmüştür. Ayrıca askerlik hizmeti de sadece köylünün sırtına yüklenmiştir.
Sayfa 223 - İletişim Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.