Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Meksikalılar genel olarak cömert, iyimser, nazik, anlayışlı, sıcakkanlı rahat insanlardır; ancak Meksikalı firmaların büyük çoğunluğunun fon sıkıntısı çektiği, faizlerin çok yüksek olduğu, finansal sistemde ciddi sorunlar olduğu bilinmektedir. Bu durumda Meksika şirketlerinin genel iyimser yaklaşımı Türk şirketlerini yanıltabilir, nitekim ödeme aşamasına gelindiğinde “kesinleşti” diye bakılan işlerin parasal sorunlar nedeniyle gerçekleştirilemediği görülür, bu nedenle Meksikalıların görünüşteki rahatlığına rağmen tedbiri elden bırakmamak, gerçekçi bakış açısından kopmamak gerekmektedir. (...) Gerek kültürel gerekse ticari açıdan Meksika toplumu, kendisini oluşturan öğelerin birbirine uygun bir şekilde saygı göstermesine büyük önem verir. Gerçek ya da gerçek olduğu düşünülen hor görmeler anlaşmayı bozan potansiyel olgulardır ve Meksikalılar yabancı fikirlere karşı duyarlılıklarıyla tanınırlar. Övünme anlamında yorumlanacak bir sırıtış ya da can sıkıntısı olarak algılanan bir yorgunluk en karlı anlaşmayı durma noktasına getirebilir. Yatırımcılar ve alıcılar bile bu duyarlılıklara neden olmaktan sakınırlar. Meksika'daki çalışma saatleri, 9.00 ile 17.00 arasıdır, devlet daireleri ise daha geç açılır. (...) Dakik olmak önem teşkil etmez. (...) İşlerin yavaştan alınması, aceleye getirilmemesi normal karşılanır. (...) Ticari görüşmelerin hemen hepsi yemek saatlerinde gerçekleştirilir. Kahvaltı işin en çabuk bitirilebildiği öğündür. Yemek esnasında tüm dosyalar ortaya konulup işe ilişkin tüm ayrıntılar konuşulabilir ve yemek sonunda iş tamamlanmış olur. Öğle yemeği ise günün ana öğünüdür, insanların tanıştığı birbirleri hakkında bilgi sahibi olup sosyalleştiği zaman dilimidir. (...) Yemek boyunca belgeler, anlaşmalar masada bulundurulmaz, evrakların çıkarılması ise kaba karşılanır, iş konuşmak için doğru zaman değildir. Öğle yemekleri genelde çok uzun sürer, işin tamamlanması zaman alır, asıl konuya yemek sonunda kahve içerken gelinir, yemek bitmeden masadan kalkmak kabalıktır. Hesap bölüşülmez, genelde ürün veya hizmeti satan taraf hesabı mutlaka bahşiş bırakarak öder; ancak Meksikalılar alıcı ve ev sahibi pozisyonundaysa hesabı öderler; ancak yine de karşı taraf ödemeyi önermeli; ancak diretmemelidir. (...) Meksika'da iş düzeni hiyerarşiktir. Eğer Meksikalı firmayla görüşmelerde tepe yöneticileriyle iletişim kurulmuşsa, ihracatçı firmanın da tepe yöneticileri devreye girmelidir. (...) Meksika yoğun bürokrasi işlemlerinin yürütüldüğü bir ülkedir; her adım incelikle takip edilir ve kayıt altına alınır, belgelerde eksiklik veya yanlışlık sehven dahi yapılmış olsa kabul edilmez, bunun nedeni ise ülkedeki yasadışı işlerin fazlalığıdır. Devlet kontrolü üst düzeydedir. Şüphe çekici herhangi bir durum, yabancı işletmeciyi zor duruma sokabilir. (...) Meksika'nın ana dili İspanyolcadır. Kuzey bölgelerde halk İngilizce de konuşur, ancak iş görüşmelerinde İspanyolca daha çok tercih edilir. Tüm belgeler hem İngilizce hem de İspanyolca hazırlanmış olmalıdır. Eğer İspanyolca bilinmiyorsa, bir tercüman tutmak, görüşmeye başlamadan önce tercümana gerekli teknik bilgileri söylemek, konuşurken çevirmesi için vakit tanımak, tercümanın yüzüne değil konuşulan yetkilinin yüzüne bakarak konuşmak önemlidir. Ayrıca az da olsa İspanyolca konuşmaya çalışmak, hatta konuşurken hata yapmak Meksikalıların hoşuna gidecek, onların gözünde sempati kazanılmasını sağlayacaktır. (...) Görüşme İngilizce yapılacaksa, Meksikalıların Amerikan İngilizcesine alışık olduğu düşünülmeli ve kelimeler içerisindeki "r” harfleri vurucu telaffuz edilmelidir. Britanya İngilizcesi ile konuşmak, iletişim problemlerine neden olacaktır, mümkün olduğunca açık ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır. Konuşurken ses aşırı yükseltilmemeli, abartılı konuşma tarzı kullanılmamalıdır. Görüşmelere asla avukatla gidilmemelidir karşı tarafa yeterince güvenilmediği izlenimi verebilir. Ticari görüşmelerde Meksikalı bireyler yazılı olarak üç isim kullanırlar; kişinin ismi, babasının soyadı ve annesinin soyadı yan yana yazılır, ancak annenin soyadı sadece ilk harfinin sonuna nokta konularak da yazılabilir. Sözlü dilde sadece isim ve birinci soyad kullanılır. Örneğin, Pablo Gomez Ortega, Pablo Gomez O. şeklinde yazılabilir, ancak hitap ederken Sr. Gomez kullanılır. Meksikalılar için toplumsal statü büyük önem taşır. Toplumsal statü, kullanılan otomobil, giyilen kıyafet, kullanılan aksesuarlar, rezervasyon yaptırılan otel gibi ayrıntılardan anlaşılabildiği gibi, unvandan da anlaşılabilir. Profesyonel unvanlar Meksikalılar için son derece önemlidir, sadece isimle hitap edilmemeli, varsa mutlaka unvan kullanılmalıdır. “Licenciado" (uzman), “İngeniero" (mühendis), “Doctor” saygı uyandıran unvanlardandır. Eğer kişinin unvanı yoksa ismin önüne "Senor" (Mr.), “Senora" (Mrs.), “Senorita" (Miss) getirilmelidir. Sadece isimle hitap etmek saygısızlık olarak algılanır. Meksikalı yöneticilerle görüşmek istenildiğinde iki hafta öncesinden randevu alınmalıdır, bir hafta önceden de telefonla aranıp teyit ettirilmelidir. Son anda yapılan sürpriz değişiklikler müzakere planlarında aksamaya neden olacağından teyit ettirme işlemi çok önemlidir. Yüz yüze görüşmek Meksikalıların önem verdiği bir husustur. Sadece telefon veya elektronik posta yoluyla iletişim kurmak isteyen kişilerin işi yeterince ciddiye almadıklarını düşünürler. (...) Müzakere süreçlerini ağırdan almalarına rağmen, uzun iş görüşmeleri sonucunda karara varılmaması Meksikalıları rahatsız eder, bunun nedeni de görüşmeler için yapılan masrafların boşa gitmiş olmasıdır. (...) Meksikalılarla iş ilişkisinden önce sosyal ilişkiler geliştirilmeli, kişisel yakınlık kurulmalıdır. İş ortaklığı ikinci plana bırakılmalıdır. (...) Resmi iş görüşmelerinde erkekler klasik kesim koyu renkli takım elbise tercih etmeli, t-shirt, şort, sandalet asla giyilmemelidir. Mutlaka kravat takılmalıdır. Kadınlar da klasik kesim takım elbise giymeli, çok kısa veya dar kıyafetler giymemelidir. Kot pantolon her iki cins için de kaçınılması gereken giysilerdendir. Havanın sıcak olduğu bir bölgeye gidildiyse kısa kollu gömlek ve rahat bir pantolon şık olmak şartıyla giyilebilir. (...) Eğer Meksikalı iş ortağı el sıkışırken, yabancı ortağını hafifçe kendine çektiyse, bu yakınlık gösterdiğinin belirtisidir. Yabancı ortak bu yakınlaşmaya Meksikalının sırtına iki üç kez hafifçe vurarak karşılık verirse, bu hoş bir jest olarak karşılanır. Kadınlar ise el sıkışmanın yanı sıra birbirlerini tek yanaklarından öpebilirler. Ancak her zaman ilk adım Meksikalı muhataptan beklenmelidir. Gösterdiği samimiyete karşılık verilip verilmemesi Meksikalı için son derece önemlidir. (...) Konuşurken ellerin kalçaya dayandırılması sinirlilik belirtisi sayılırken, ellerin cepte tutulması ise kabalık olarak algılanır. Meksikalılar konuşurken genelde göz teması kurmaktan kaçınırlar, bu onlar için saygının göstergesidir. Toplantı esnasında karşılıklı kartvizit verilmeli, kartvizitin bir yüzü mutlaka İspanyolca yazılmış olmalıdır, kartvizit karşı tarafa İspanyolca yüzü yukarıda olacak şekilde uzatılmalıdır. Meksikalının ismini bir kâğıda yazarken asla kırmızı mürekkepli kalem kullanılmamalıdır, kırmızı renk ölümü çağrıştırır, olumsuz gönderme ve hatırlatmalar yapabilir. (...) Fiziksel temas Meksika kültüründe olumlu karşılanır. (...) Eğer karşı taraf kendini geri çekerse, kısalan fiziksel mesafeyi açmaya çalışıyorsa, Meksikalı bunu kendine hakaret olarak algılar. (...) Meksikalı yöneticilere hediye verilmesi şart değildir; ancak üzerinde logo olan eşantiyonlar götürülebilir, ancak sekreterlere hediye vermek, hediyeyi verenin eşi tarafından gönderildiği varsayıldığından hoş karşılanır. Akşam yemeğinde hediye götürülecekse, tercih şekerleme, çiçek, şaraptan yana kullanılmalıdır. Kırmızı çiçekler ölümü, sarı çiçekler büyüyü çağrıştırdığından götürülmemelidir Ruhu canlandırıcı olarak görüldüğünden beyaz çiçekler götürülmelidir. Gümüş hediyeler turistlere satılan değersiz hediyelik eşyalarda kullanıldığından gümüşten yapılmış ya da havalimanından satın alınmış hediye götürülmemelidir. Hediye alındığı anda derhal açılmalı ve olumlu tepki gösterilmelidir. Aksi takdirde Meksikalılar bunu kendilerine yapılmış bir hakaret olarak görüp tepki verebilirler. Meksikalı tarafından akşam yemeği için eve davet edildiğinde, yarım saat geç gidilir. Yemek masasına oturulmadan önce ev sahibinin yer göstermesi beklenir, evin hanımı masaya oturmadan yemeğe başlanmaz. Ev sahibi yemeğe başlamadan önce “Provecho" (afiyet olsun) der. Yemek esnasında masadan kalkılmaz, aşırı alkol tüketilmez. (...) Tabaktaki yemeğin tamamının bitirilmemesi, tabakta bir parça bırakılması nezaket kurallarınca gereklidir. Herhangi bir mağazadan alışveriş yapıldığında, para kasanın veya masanın üzerine değil, kasiyerin eline verilmelidir. Pazarlık yapılacaksa, dost canlısı bir tutum benimsenip aşırıya kaçılmamalıdır. Meksikalılar, toplum içerisinde birinin dikkatini çekmek için "Şiş, pişşt" gibi sözcükler kullanabilirler. Bu onlar için kabalık olarak görülmez. Ancak yabancı biri bu şekilde seslenirse garip karşılarlar. Seçilecek en iyi sohbet konuları Meksika kültürü, tarihi, sanatı ve müzeleridir. Gitmeden önce bu konularda araştırma yapılmalıdır. Asla Meksika-Amerika savaşı, fakirlik, deprem, uyuşturucu kullanımının yaygınlığı gibi konular açılmamalıdır. Amerikalılardan her zaman “Kuzey Amerikalılar” şeklinde bahsederler, onlarla kıyaslanmaktan hoşlanmazlar. Meksika'da bir ofisten çıkarken veya asansörden inerken mutlaka hoşçakal denmelidir. Hiçbir şey söylemeden bir yeri terk etmek hoş karşılanmaz. (...) Meksika'da günün yemeği saat 13.00 ile 16.00 saatleri arasında yenmektedir. Eğer görüşme yapacağınız kişiye çiçek vermek istiyorsanız cenazeyi hatırlattığı için mor renk kesinlikle tercih edilmemelidir.
Sayfa 194Kitabı okudu
·
361 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.